Bence bir insan bir şey yapmak isterse, ölmek gibi, bunu yapar. | Open Subtitles | أنااظنلو أن شخصاًيريدفعلشئ, كالموت, فانه يفعله |
Veya ölmek gibi. Elbette önceden bilemezdim. | Open Subtitles | أو كالموت بالطبع لا أعرف كيف يبدو |
Binlerce kesikle ölmek gibi. | Open Subtitles | كالموت عبر الاف الجروح |
Soğuk ve karanlık bir yerde, yalnız başına ölmek gibi birşeydi. | Open Subtitles | أعتقد كان مثل الموت في مكان بارد، مظلم. وحيدا. |
- ölmek gibi | Open Subtitles | انا لا اعلم مثل الموت |
ölmek gibi. | Open Subtitles | انه كالموت |
Bu kaçınılmaz bir şey. Tıpkı ölmek gibi. | Open Subtitles | إنّه أمر محتوم، مثل الموت |
Bu kaçınılmaz bir şey. Tıpkı ölmek gibi. | Open Subtitles | إنه أمر لا مفر منه، مثل الموت |
ölmek gibi. | Open Subtitles | هو مثل الموت |