| Bu kadar yolu hiç bir şeye başlamadan önce ölmen için gelmedim. | Open Subtitles | أنا لم آتي كلّ هذا الطريق لك لتموت أمامي قبل أن نبدأ حتى |
| Ben olsam yapmazdım. Senin de ölmen için bir sebep yok. | Open Subtitles | ما كنتُ لأفعل ذلك، ليس هنالك داعي لتموت أنتَ أيضاً. |
| Benimle ölmen için teskilatin seni gözden Çikardi. | Open Subtitles | لقد دبر لك رفاقك مكيده لتموت معى. |
| Sevgili annen ölmen için seni bu ormanlarda terk etmiş. | Open Subtitles | لقد أحب والدتك ، وتركها لكي تموت في الغابة |
| Ben ölmen için can atıyordum o da seni öldürmek için. | Open Subtitles | كنت حريصة على رؤيتكَ ميت، وهو حريص على قتلك. |
| Seni orada ölmen için yurduna götüreceğim. | Open Subtitles | جئت كى أعيدك إلى الوطن لتموت هناك |
| Bir kahraman gibi ölmen için sana bir şans vereceğim. | Open Subtitles | سوف أمنحك الفرصة لتموت كبطل |
| Seni buraya ölmen için getirmedim. | Open Subtitles | أنا لم أجلبك هنا لتموت |
| Bu sadece biyoloji ve biyoloji de ölmen için programlanmış bir yazılım. | Open Subtitles | هذا علم الأحياء فقط وعلم الأحياء برمجة لكي تموت |
| Dışarıda ölmen için haykıran kalabalığın sesi seni yıkacak. | Open Subtitles | وإنما سوف يكون اصوات الناس في الخارج يتهاتفون على قتلك{\pos(190,210)} |