Ve... dükkanın önünde uzun bir kuyruk vardı. | Open Subtitles | و... . وكان هنالك رتل طويل أمام المتجر. |
Ve... dükkanın önünde uzun bir kuyruk vardı. | Open Subtitles | و... . وكان هنالك رتل طويل أمام المتجر. |
Sen dürüst, iyi, önünde uzun bir kariyeri olan bir insansın ve bu fırsatı teptiğini görmek istemiyorum. | Open Subtitles | أنتِ صادقة، شخصٌ جيد مع حياة مهنية طويلة أمامك وأنتِ لا تريدين هذا أن يضيع |
Bunun çetin bir görev olduğunu biliyorum. önünde uzun bir yolculuk var. | Open Subtitles | .أعرف أنها مهمة كبيرة .فلديك رحلة طويلة أمامك |
Biraz uyusan iyi olur kızım. önünde uzun bir 24 saat var. | Open Subtitles | من الأفضل أن تنامي قليلا ، بنيتي لديك يوم طويل أمامك |
Kaynaklar, siyasi liderin kariyerinin bittiğini ve önünde uzun bir hapis döneminin göründüğünü söylüyorlar. | Open Subtitles | وتقول المصادر ان سيرة عمل الزعيم السياسي قد انتهت وتنتظر فترة طويلة في السجن في المستقبل القريب |
Daha önünde uzun bir hayat var, çok genciz. | Open Subtitles | الحياة ما زالت طويلة أمامك و نحن صغار جداً في السن. |
önünde uzun bir seyahat var. | Open Subtitles | أمامك رحلة طويلة أمامك. |
önünde uzun bir yolculuk var. | Open Subtitles | لديك طريق طويل أمامك. |
Babanın iyileşmesi için önünde uzun bir yol var ama uyanması iyiye işaret. | Open Subtitles | و والدك لا يزال يحتاج إلى فترة علاج طويلة في إنتظاره لكن , حقيقة أنّه مستفيق تُشكّل إشارة جيّدة حقّاً |
Ve yolun sonuna gelmesi için de, önünde uzun bir maç maratonu var. | Open Subtitles | وسوف تكون مباراة طويلة في ذاك الطريق |