ويكيبيديا

    "önce hiç" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • من قبل
        
    • لم يسبق
        
    • قبل أبداً
        
    • هل سبق
        
    • قبل قط
        
    • قبلاً
        
    • قبلًا
        
    • قبل ذلك
        
    • أي وقت مضى
        
    • قبل أبدا
        
    • قطّ
        
    • يسبق لي
        
    • قبلا
        
    • يسبق أن
        
    • أسبق
        
    Bu, geleneksel yardım kuruluşlarının daha önce hiç karşılaşmadığı bir durumdu. TED كانت هذه وضعية لم تصادفها قط وكالات المساعدة التقليدية من قبل.
    O zaman daha önce hiç görmediğimiz bazı şeylerle karşılaştık. TED وما رأيناه بعد ذلك كان شيئًا لم نره من قبل.
    Nollywood ayrıca Afrika'da daha önce hiç görülmemiş bir tür moderniteyi örneklemektedir. TED تجسد نوليوود أيضا نوعًا من الحداثة لم يسبق لها مثيل في أفريقيا
    Fakat korkmuştu. 95 yıl yaşamıştı ve daha önce hiç halüsinasyon yaşamamıştı. TED ولكنها كانت خائفة.فقد عاشت 95 عاما، ولم ترى هلوسات من قبل أبداً.
    Kanserin son aşamasına gelmiş birini daha önce hiç görmüş müydün? Open Subtitles هل سبق وان رأيت شخصاً يعاني من المراحل النهائية من السرطان؟
    inanılmaz derin ve zengin,zamanlarım geçti, özgün ve daha önce hiç yaşamadığım türden ilişkilerim oldu. TED كانت هناك لحظات لا تصدق من العمق و الغنى، من الصدق والارتباط لم أجربها من قبل قط.
    Anlatmak istediğim, Tanrım, bunu daha önce milyon kereler söyledim fakat aniden farkettim ki daha önce hiç bunu yaşamadım. Open Subtitles أقصد , يا إلهي , لقد قلت هذا مليون مرة قبلاً لكن فجأة إكتشفت أنني لم اكن أعنيها حقاً أبداً
    İğrenç falan değil. Daha önce hiç avlanmamışsın. Open Subtitles هذا غير مقزّز، إنكِ لم تصطادي قبلًا فحسب.
    Daha önce hiç görmediğimiz bir şey ile allak bullak olmaya can atıyoruz. TED كنا بحاجة لأن نشعر بالحيرة التامة أمام شيء جديد لم نره من قبل.
    Fakat kara delikten gelen resme sıra geldiğinde gerçek bir muamma ile karşılaştık: Kara deliği daha önce hiç görmemiştik. TED لكن عندما يتعلق الأمر بصور لثقب أسود، فإننا نواجه معضلة حقيقية: لم يسبق وأن شاهدنا ثقباً أسوداً حقيقياً من قبل.
    Okuyucularımızın çoğu daha önce hiç duymadıkları yazarları okumaktan keyif alıyorlar. TED معظم قرائنا يحبون القراءة ويقرؤون لكتاب لم يسمعوا عنهم من قبل.
    Çoğu kez, takside giderken bir gömlekte delik ya da çok ilginç, hoş, fonksiyonel bir özellik görürüm. Bu daha önce hiç görmediğim bir şeydir. TED وأحيانا عندما أكون في تاكسي وأرى ثقبا في قميص أو شيء ما يبدو مثيرا للاهتمام أو جميل أو عملي على نحو لم أره من قبل.
    Daha önce hiç duymadığınız bir ses tanıma sistemine sahip. TED انها تعتمد على ادراك الكلام بطريقة لم يسبق لها مثيل
    Şuna bak. Daha önce hiç görmediğim renkler var. Open Subtitles انظري إليهم زوجان من الألوان لم أسمع عنهم من قبل أبداً
    - Daha önce hiç silah kullandınız mı? - Hayır! Open Subtitles هل سبق لك أن أطلقت النار من بندقية من قبل؟
    Ölmeden önce adamın tüm hayatı... ..bir tek soruya dönüşür. Daha önce hiç sormadığı bir soruya. Open Subtitles والآن، وقبل أن يموت، تتركز كل خبراته في' سؤال واحد، وهو سؤال لم يطرحه من قبل قط
    Daha büyük bir hasat elde edilmemişti. Daha önce hiç böyle kabul edilmemiştim. Open Subtitles كان أكبر موسم حصاد على الإطلاق، لم أشعر بمثل هذا القبول قبلاً
    Seni daha önce hiç bu kadar canlı gördüğümü sanmıyorum. Open Subtitles لا أحسبني رأيتكِ أكثر نشاطًا من هذا قبلًا
    Sana yalan söyledim. Bu işi daha önce hiç yapmamıştım. Open Subtitles لقد كَذبتُ عليك أنا أبداً مَا عَملتُ هذا قبل ذلك
    Bak, sen bana daha önce hiç kimsenin etmediği şekilde yardım ettin. Open Subtitles انظر, لقد ساعدتني بطرق لم يساعدني بها أحد في أي وقت مضى
    Bunca yıldan sonra saçma gibi geliyor, ama bunu daha önce hiç yapmamıştım. Open Subtitles سأبدو مجنونا بعد كل هذه السنوات ، ولكني ما فعلت ذلك من قبل أبدا.
    Doktorum bazı testler yaptı. Daha önce hiç karşılaşmadığı bir şey buldu. Open Subtitles أجرتْ طبيبتي بضعةَ فحوص، و وجدتْ شيئاً لم ترَه من قبلُ قطّ.
    Gerçek şu ki, ben bunlardan daha önce hiç kullanmadım. Open Subtitles إذا أردت الحقيقة ؟ لم يسبق لي أن إستعملت إحداها
    Afganistan'dayken daha önce hiç gitmediğimiz bir yerde devriye gezilmesi emri verdim. Open Subtitles في افغانستان تلقيت امرا بان اخذ دوريه الى مكان لم نطأه قبلا
    Ah, Tanrım! Daha önce hiç bir kraliyet mensubuyla karşılaşmadım! Open Subtitles يا الهي لم يسبق أن قابلت شخصية ملكية من قبل
    Daha önce hiç böyle bir şey yapmamıştım. Ya siz? Open Subtitles لم أفعل هذا الشيء طوال حياتي، أسبق أن فعلت هذا؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد