Sana üç hafta önce tanıştığım o garip tipten bahsetmek istiyorum. | Open Subtitles | كنت أريد ان أخبرك عن ذاك الرجل الغريب قابلته قبل 3 اسابيع |
Ve ellerim kaydığında, aniden günler önce tanıştığım elleri kayarak metrelerce aşağı düşen madenciyi hatırladım. | TED | عندما تنزلق يدي، أتذكر فجأة عامل منجم كنت قد قابلته قبل أيام من مجيئي والذي انفلتت يده وسقط مسافة أقدام لا تُعد من المصعد. |
Bir buçuk yıl önce tanıştığım kişi değilsin. | Open Subtitles | لست نفس الشيء الذي قابلته قبل عام ونصف |
Uzun süre önce tanıştığım ilk kişi Kore savaşından bahsedemedi. | Open Subtitles | أول شخص قابلته منذ زمن طويل كان " ميتشن " في حرب كوريا |
Uzun süre önce tanıştığım ilk kişi Kore savaşından bahsedemedi. | Open Subtitles | أول شخص قابلته منذ زمن طويل كان " ميتشن " في حرب كوريا |
Birkaç ay önce tanıştığım Oliver asla böyle bir şey yapmazdı. | Open Subtitles | (أوليفر) الذي قابلته منذ بضعة أشهر ما كان ليقدر على فعل ذلك |
Çünkü benim tanıdığım, iki yıl önce tanıştığım Alec Sadler asla o kadar ileri gitmezdi. | Open Subtitles | لان (اليك سادلر) الذي اعرفه الشخص الذي قابلته منذ سنتين لن يتجاوز ابداً هذه الخطوط |