önceliğimiz, Yakuza'nın Kuzey Kore'yi temsilen vanadyum sevkiyatı yapmasını durdurmak. | Open Subtitles | أولويتنا هي لإيقاف الياكوزا من نقل مادة الفينادوم للكوريّين الشماليّين |
Bu yüzden "Current Dünya Hizmetleri"nde hepimiz Tanrı yolunda çalışmayı ilk önceliğimiz edindik. | Open Subtitles | لِهذا كُلّ شخص هنا في الوزاراتِ العالميةِ الحاليةِ عمل عملُ اللّوردَ... أولويتنا الأولى. |
Şu anki önceliğimiz senin ve grubun geri kalanının güvenliğini sağlamak. | Open Subtitles | أن الأولوية في الوقت الراهن للتأكد أنت وبقية المجموعة تظلُ آمنين |
Galaksiler arası köprüyü tamamlamak için potansiyel uzay geçitlerini tanımlamak... önceliğimiz olmalı, bütün küçük köylerin yerlileriyle temas kurmak değil. | Open Subtitles | يجب أن نحدد بوابات الفضاء لإكمال الجسر بين المجرات ذلك يجب أن يكون أولوياتنا ليس إقامة اتصالات مع السكان المحليين |
Ama siz çocuklar bilmelisiniz ki, şaka telefonları pek önceliğimiz değildir. | Open Subtitles | ولكن أيها الفتيه يجب عليكم أن تعلموا بأن أتصال المساعدة ليس له أولوية قصوى تماماً |
Bugünkü önceliğimiz temporal lobundaki metastazlara girmek. | Open Subtitles | لكنّ أولويّتنا اليوم هي تحديد النقائل في فصّك الصدغي |
Affedersiniz. Sanırım, buradaki önceliğimiz, bu çocuğun nereyi hedeflemiş olduğu, ...ve işbirlikçilerinin olup olmadığı konusu. | Open Subtitles | عفواً، أعتقد أنّ الأولويّة هنا يجب أن تكون تحديد هدف هذا الفتى المزمع وأعوانه المحتملين |
Sizleri temin ederim ki yakıt sıkıntısı birinci önceliğimiz. | Open Subtitles | استطيع التاكيد لكم ان مشكلة نقص الوقود علي اهم اولويتنا |
Şu anki önceliğimiz, Myhnegon Eldivenini ele geçirip, imha etmeye çalışmak olmalı. | Open Subtitles | أولويتنا الآن الحصول على قفاز مانيجون ومن ثم نسعى إلى تدميره |
Kiliseyi onarmak birinci önceliğimiz olmalı. Bunu bir ergen ve ergen babası olarak söylüyorum. | Open Subtitles | ،يجب أن نولي أصلاح الكنيسة أولويتنا القصوى وأقول هذا كمراهق، وكوالد لمراهق |
İlk önceliğimiz yedek güç. Sonra hiper motor ve yaşam desteği. | Open Subtitles | أولويتنا الأولى الطاقة الإحتياطية ثم الدفع الفائق ودعم الحياة |
Hayır Kate, hayır. Bizim önceliğimiz bombayı bulmak. | Open Subtitles | لا كايت لا لأن أولويتنا العثور على القنبلة |
Belki öyle, ama patlamayı defetmek şu an için önceliğimiz. | Open Subtitles | ربّما ، لكن تفادي الإنفجار أولويتنا الأولى. |
Kimse olayın uluslararası bir soruna dönüşmesini istemediği için önceliğimiz bu konu. | Open Subtitles | لا أحد يرغب يان تصبح هذه حادثة عالمية و لذلك فإن هذه هي أولويتنا الخاصة |
Selmak'ın kurtarılması asıl önceliğimiz. | Open Subtitles | استعادة سيلماك من الواضح أنها على درجة عالية من الأولوية. |
İlk önceliğimiz o gemi hakkında ne bildiğini bulmak. | Open Subtitles | الأولوية الآن لاكتشاف كل ما يعرفه عن هذه المركبة الفضائية |
Daha önce söylediğim gibi önceliğimiz halkın güvenliğidir. | Open Subtitles | لقد قلت من قبل أن سلامة الجماهير لها الأولوية |
Yani asıl önceliğimiz adaletsizliği kaldırıp adaleti teşvik etmek olmalı. | TED | لذلك التخلص من الإجحاف وتعزيز الإنصاف يجب ان يكون من أولوياتنا. |
önceliğimiz kutsal çocuğun doğar doğmaz yerini belirlemek olacak. | Open Subtitles | أولوياتنا الآن هى ايجاد الطفل المقدس بمجرد ولادته |
Bay Palmero, ilk önceliğimiz kardeşinize ve eşine bunu yapan kişiyi bulmak. | Open Subtitles | السيد بالميرو، لدينا أولوية قصوى هو العثور على شخص الذين فعلوا هذا لشقيقة وزوجها. |
Bir numaralı önceliğimiz 2 numarayı onlardan önce bulmak! | Open Subtitles | أولويّتنا الفوريّة هي إيجاد البطاقة رقم 2 قبلهم! |
Bir sürü insan, yani bu vaka en büyük önceliğimiz. | Open Subtitles | الكثير، ممّا يعني أنّ هذه القضيّة تأخذ الأولويّة القصوى |
Bence şu anda önceliğimiz kampanyamız. | Open Subtitles | أظن أن اولويتنا الأولى هي الحملة الانتخابية |
Katılıyorum. Ama yerleştirme önceliğimiz. | Open Subtitles | أوافقك , لكن اعاده تسكينهم له الاولويه الان. |
Dış siyasetteki önceliğimiz Orta Doğu diyen bir hükümet için. | Open Subtitles | من الحكومة التي قالت بان الشرق الاوسط هو من اولويات سياستها الخارجية |
Peki, ama sonra pizza ilk önceliğimiz olacak. | Open Subtitles | حسنا .. لكن بعد ذلك البيتزا هي في قمه اولوياتنا |
Galiba burada katiller için adalet sağlamak birinci önceliğimiz değil. | Open Subtitles | حسنًا، أعتقد إيجاد العدالة هنا للقتلة ليست على رأس الأولويات. |
Selamlar. En büyük önceliğimiz güvenliğiniz. Arkanıza yaslanıp yolculuğun tadını çıkarın. | Open Subtitles | مرحباً بكم، سلامتكم هي همنا الأكبر استرخوا الآن واستمتعوا بالجولة |
İlk önceliğimiz tek önceliğimiz bu, tamam mı? | Open Subtitles | تلك أول أولوية والأولوية الوحيدة |
önceliğimiz boynuzu Lucifer'e verip Amara'dan kurtulmak. | Open Subtitles | (إن أوليتنا هي تسليم القرن إلى (لوسيفر (و إجباره على مواجهة (أمارا |
- Peşinde sadece Çin yok. Pekala, dinleyin. önceliğimiz çocuk. | Open Subtitles | ليس فقط الصينين الذين يسعون خلفك أستمع أولويتُنا هي الصبي |