Şu anda Bay Madison bir puanla önde gidiyor. | Open Subtitles | اعتباراً من هذه اللحظة السيد (ماديسون) متقدم بنقطة واحدة |
Bayağı önde gidiyor. | Open Subtitles | إنه متقدم كثيرا |
Matthes önde gidiyor... kendi rekoru... | Open Subtitles | "و(ماتيس) في المقدمة الآن" ما خطبكِ؟ |
- Görünüşe göre şöhretim benden önde gidiyor. | Open Subtitles | على بعد نصف ميل حسنا، على ما يبدو أن سمعتي تسبقني |
Evet, tuttuğum takım önde gidiyor! | Open Subtitles | نعم ! الفريق الذي أحبه يركلها ! |
Tauri'den Teal'c, efsanen senden önde gidiyor. Benimle buluştuğun için teşekkür ederim. | Open Subtitles | تيلك , من التاوري , أساطورتك تسبقك شكراً لك , لمقابلتي |
Düşündüğünün aksine tüccarlar arasında ünüm benden önde gidiyor. | Open Subtitles | خلافاً لما تعتقده سمعتي كرجل مبيعات سبقتني إلى هنا |
- Danny önde gidiyor. - Flynn mükemmel hareket ediyor. | Open Subtitles | ـ (داني) متقدم ـ حركة ممتازة من (فلين) |
Matthes önde gidiyor 56. | Open Subtitles | "و(ماتيس) في المقدمة الآن" ما خطبكِ؟ |
Anlaşılan, ünüm benden önde gidiyor. | Open Subtitles | فعلى ما يبدو أنّ سمعتي تسبقني. |
Demek Aşk kuşu olarak ünüm benden önde gidiyor. | Open Subtitles | إذن ، سمعتي كعاشق تسبقني |
Olamaz, tutmadığım takım önde gidiyor! | Open Subtitles | لا ! الفريق الذي أنا لا أحبه يركلها ! |
Namın senden önde gidiyor. O karşılaşma sırasında bir an bile olsa her şeyi bitirme fırsatın vardı. | Open Subtitles | سُمعتك تسبقك, اعتقد انه خلال تلك المواجهه سنحت لك الفرصه لإنهاء الامور |
Görünüşe göre şöhretim benden önde gidiyor. | Open Subtitles | يبدو أن سمعتي قد سبقتني |