Sürekli öne doğru eğiliyor, omuzları çıkık, gözleri kısık, Yahudi tipli. | Open Subtitles | يميل للأمام دائماً , يرفع أكتافه يعصر عينيه , يهودي جداً |
Koltuk öne doğru sıkıştığından bütün sol tarafım bitip tükendi. | Open Subtitles | طوال الطريق للأمام مما تسبّب في نوم جانبي الأيسر بأكمله |
Ve bir dakika sonra arkasındaki kısım öne doğru hareketleniyor. | Open Subtitles | يسحبه للخف ، و بعد ثانية القطاعات خلفه يجيشوا للأمام. |
Genç bir kadınla yaptığım yaklaşık 20 dakikalık sohbetten sonra öne doğru eğildim ve parmağımı bebeğinin eline değdirmeye çalıştım. | TED | قضيت حوالي 20 دقيقة من الحوار مع هذه المرأة الشابة، انحنيت إلى الأمام وحاولت وضع إصبعي في راحة يد طفلتها. |
Renkler yönün kodları, arkadan öne doğru ya da tersi. | TED | الالوان ترمز للاتجاه سواء كانت من الخلف إلى الأمام او عكس ذلك |
Diğer bir yolu, eğer pervane üçü hızlandırır ve pervane birin hızını yavaşlatırsanız, robot öne doğru ilerler. | TED | والحالة الاخرى اذا زدت سرعة الدوار الثالث وخفضت سُرعة الدوار الاول يتحرك الروبوت الى الامام |
öne doğru! | Open Subtitles | ارفعوها! |
Bacakların hareketi, öne doğru fırlamışlar, dövüşürken birbirine çarpan boynuzların.. | Open Subtitles | حركة سيقانهم التي يطرحونها للأمام و يمكنكم تقريباً سماع صوت |
Eğer oturuyorsanız, boynunuz öne doğru eğilmemeli, aksine dik durmalıdır. | TED | إذا كنت جالساً فيجب أن تكون الرقبة عمودية غير مائلة للأمام. |
Şu adama yol vermek için öne doğru eğildim... sonra dilimi ısırdım. Dişlerim birbirine geçti. | Open Subtitles | ملت للأمام لأفسح المجال للرجل كي يمر فعضضت لساني وآذيت طرف فكي |
Kovboy şapkanı giyerken, böyle öne doğru yatırırsan bela arıyorsun demektir. | Open Subtitles | حينما ترتدي قبعة راعي البقر لو لبستها للأمام هكذا فهذا يعني أنك تسعى إلى المشاكل |
Arkadaki resimlerle başla, öne doğru git. | Open Subtitles | حسناً، ابدأي بالصور بالخلف، ثم تابعي للأمام |
Güzel prenses, kurbağının çaresizce yalvarmasından çok etkilenmiş ve eğilip bu kaygan yaratığı yerden alarak öne doğru eğilip onu dudaklarına doğru getirmiş ve küçük kurbağayı öpmüş. | Open Subtitles | وتأثرت الأميرة الجميلة بموقفه اليائس فتقدمت وحملت المخلوق الزلق وانحنت للأمام |
Arkadan öne doğru araştırın. | Open Subtitles | ابتدائاً من المحيط الخفلي, ثم التقدم للأمام. |
Sen bilirsin. Tamam, şimdi kitaplarınızı öne doğru geçirin, lütfen. öne doğru. | Open Subtitles | كما شئت. والآن مرروا كشاكيلكم إلى الأمام |
öne doğru eğilip ağzından nefes alıp verir misin? | Open Subtitles | إنحني إلى الأمام و خذي نفساً عميقاً من خلال فمك. |
Bazen yorgunluk, öne doğru atılan ilk adımdır. | Open Subtitles | أحياناً يكـون الإنهـــاك هو الخطوة الأولى إلى الأمام. |
Şimdi, doğrulun, öne doğru eğilin, kollara nişanlınızın boynuna. | Open Subtitles | استقيمي و انحني إلى الأمام طوقي عنقه بذراعيك |
Başınızı öne doğru eğer misiniz lütfen? | Open Subtitles | هل يمكن أن تحركي رأسك إلى الأمام من فضلك؟ |
Göğsüyle yönlendirmiyordu, ki o öne doğru eğilmeyi gerektirir. | TED | انه لا يؤدي دور القيادة على صدره ، الأمر الذي يتطلب انك تميل الى الامام. |
öne doğru! | Open Subtitles | ارفعوها! |
Şimdi yaptığımız şey -- gene aynı şekilde -- bir müzisyeni tarayıcıya soktuk bu melodiyi ezberlettik ve kontrol odasında başka bir müzisyenin interaktif bir şekilde arkaya ve öne doğru hareket etmesini sağladık. | TED | والذي قمنا به .. هو اننا احضرنا عازف الى الجهاز .. بنفس الطريقة كان يتوجب عليه ان يحفظ المعزوفة ومن ثم يقوم شخص أخر في غرفة التحكم بالعزف وراءه .. وهكذا يتم تبادل الادوار |