Böyle önemli olduğu için Iütfen belge gelir gelmez arayın. | Open Subtitles | وبما أنه مهم الرجاء الاتصال بنا حال وصولها |
Kimin için çalıştığından emin değilim. Ama onun için önemli olduğu kesin. | Open Subtitles | ،لست متأكداً لحساب من يعمل ولكن من المؤكد أنه مهم له |
Yüzde doksan beş karışımımız var ve yağlı içeriğimiz kapalı fotobioreaktör sistemindekinden daha yüksektir ki bunun çok önemli olduğu kanısındayız. | TED | لدينا 95% من الخليط و المحتوى الدهني يكون أعلى من نظام المفاعل الحيوي المغلق و الذي نعتقد أنه مهم جدا. |
Bu anıtlar, kimin hayatının önemli olduğu ve kiminkinin önemli olmadığını belirtmek için aktif olarak çalışan sistemin fiziksel bir temsili. | TED | هذه النصب التذكارية بمثابة تصوير مادي لنظام يعمل بحيوية لتحديد من هم حياتهم مهمة ومن هم ليست كذلك. |
İlk olarak, sigortamız vardı ve şu an sigortanın ne kadar önemli olduğu bariz. | TED | أحد الأشياء التي ساعدت أننا كان نتمتع بتأمين، وربما تكون فكرة التأمين تلك مهمة للغاية في هكهذا موقف. |
Hey, bu toplantının ne kadar önemli olduğu umrumda değil. Yemek yiyeceksin. | Open Subtitles | انت ، انا لا اهتم بكم هو مهم هذا الاجتماع ، سوف تأكل .ِ |
en iyi arkadaşımın düğünündeyim ve bu beni üzüyor çünkü erkek arkadaşım bunun ne kadar önemli olduğu hakkında konuşma yaptı doğru insanla yolların kesiştiğinde harekete geçmek gerektiği hakkında 106 00:08:46,520 -- 00:08:47,906 oldukça iyi bir konuşmaydı | Open Subtitles | انا في حفلة زفاف أفضل اصدقائي ،وانا منزعجة، لأن حبيبي ألقى للتو خطبة عن كم هو مهم |
Benim için önemli olduğu ortada. | Open Subtitles | من الواضح أنه مهم بالنسبة لي |
Burada işimle ilgili bilmen gereken tek şey, Bruno bunun ülkemiz ve senin için çok önemli olduğu. | Open Subtitles | كل ما عليك معرفته عن عملي هنا يا (برونو) هو أنه مهم جداً لبلادنا ولك أيضاً |
Buradaki işimle ilgili bilmen gereken tek şey Bruno, ülkemiz ve senin için çok önemli olduğu. | Open Subtitles | كل ما عليك معرفته عن عملي هنا يا (برونو) هو أنه مهم جداً لبلادنا ولك أيضاً |
Ve sanırım şu an yaptığımız bu konuşma, bu platformların yarattığı sorunların ne kadar önemli olduğu hakkında. | TED | وأعتقد أن المحادثة التي نجريها الآن حول الأضرار التي تخلقها هذه المنصات مهمة جداً. |
Bir şeyleri önemli olduğu için yapmaya, sevdiğimiz için, ilginç olduğu için yapmaya, önemli bir şeyin parçası olduğu için yapmaya. | TED | مبني حول الرغبة في إنجاز المهمات لأنها مهمة لأننا نستمتع بذلك، لأنها مشوقة ولأنها جزء من شيء مهم. |
Ama bu, senin sorunlarının daha az önemli olduğu, ya da sana destek olmayacağımız anlamına gelmiyor. | Open Subtitles | هذا لا يعني بأنّ مشاكلك أقل مهمة اننا هنا جميعا لاجلك |
Onlara duygularının önemli olduğu söyledin ve sonra da onları terk mi ettin? | Open Subtitles | لكن كل الآخرين قلتَ لهم أن مشاعرهم مهمة وبعدها تركتهم وحسب؟ |
Ne yapmak kadar önemli olduğu gerekçesiyle dayalı. | Open Subtitles | وبناء على أساس أن ما عليك فعله هو مهم جدا |
Bu gösterinin ne kadar önemli olduğu hakkında bir fikrin var mı? Kimler orada olucak biliyor musun | Open Subtitles | هل لديك أي فكره كم هو مهم هذا العرض ؟ |
Bunları atlatmak için iyi bir arkadaşa sahip olmanın ne kadar önemli olduğu gibi. | Open Subtitles | مثل كم هو مهم أن يكون لديك صديقٌ وفيّ.. لمساعدتك في الشدائد! |
Ne kadar önemli olduğu umurumda değil. | Open Subtitles | لا أهتم كم هو مهم الأمر |