Yüzüme en incitici homofobik hakaretleri ettiğinde bile biliyorum ki gerçekten önemsiyorsun. | Open Subtitles | حتى عندما تلقي أفضع الشتائم المثلية تجاهي، أعرف أنك تهتم بي حقاً |
-Onu benden daha çok önemsiyorsun. -Öyle olmadığını biliyorsun. | Open Subtitles | أنك تهتم بها أكثر مني أنك تعلمين الحقيقة |
Bender, o kaplumbağa senin değil ki. Neden bu kadar önemsiyorsun? | Open Subtitles | السلحفاة ليست نفسك يا بيندر لماذا تهتم لأمرها ؟ |
Yani, bu çocuğu önemsiyorsun, ve belli ki onu korumaya çalışıyorsun. | Open Subtitles | أعني، أنتِ تهتمين بشأنه، ومن الواضح أنكِ كنتِ فقط تحاولين حمايته. |
Saklamaya çalıştın ama beni neyin mutlu ettiğini gerçekten önemsiyorsun. | Open Subtitles | تحاولين اخفاء ذلك، ولكنك حقا تهتمين حول ما يجعلني سعيدا. |
Onun ne düşündüğünü önemsiyorsun ama benimle çocukların hisleri umurunda değil. | Open Subtitles | يهمك ماتعتقده أمي وتفكر به، و لاتهمك مشاعر زوجتك و أطفالك؟ |
Sen de bunu önemsiyorsun çünkü Byron Kaneb önemsiyor. Ve senin de orada bulunmanı istiyor. | Open Subtitles | انت تهتم لأن , بايرون كينب , يهتم وهو يتوقع ان تكون حاضراً |
Niye onu bu kadar önemsiyorsun? | Open Subtitles | لانها أختي لماذا تهتم بأمرها الى هذا الحد؟ |
Kendi hayatından çok benim hayatımı önemsiyorsun. | Open Subtitles | . النقطة هى أن تهتم بحياتى أكثر من حياتك |
Söyleyeceklerimi neden önemsiyorsun ki? | Open Subtitles | يجب أن تجيب عن سؤالي أولاً و لماذا تهتم لأي شئ أقوله؟ |
Buraya öyle geldiğine göre onu gerçekten önemsiyorsun. | Open Subtitles | لا بد أنك تهتم لشأنها، وأنت تدخل بقوة إلى هنا. |
Neden bu mağazanın bir arada olmasını önemsiyorsun ki? | Open Subtitles | لماذا تهتم ما إذا كان هذا المحل سيبقى على بعضه؟ |
Neden önemsiyorsun ki? Ben... Ben sadece sinirlendim, çünkü "ibne" kelimesini kullanmamalısın, Kyle. | Open Subtitles | لمـاذا تهتم ؟ حسنا، أنا فقط هائج لأنه لا يجب أن |
Neden bu işi bu kadar önemsiyorsun? | Open Subtitles | لا عليكِ لماذا تهتم بهذا الموضوع كثيراً ؟ |
Adamı sevmiyorsun bile. Neyi önemsiyorsun? | Open Subtitles | أنتِ لا تحبين الرجل حتى لما تهتمين بشأنه ؟ |
Onunla konuşmuyorsun bile. Neden kaç aldığını önemsiyorsun? | Open Subtitles | أنتِ لا تتحدثين معها لماذا تهتمين على ماذا حصلت؟ |
Dünyayı kurtarmak istediğini söylüyorsun ama sadece kendini önemsiyorsun. | Open Subtitles | تقولين أنك تحمين الكوكب لكنك لا تهتمين سوى بنفسك |
Söz açılmışken neden zombileri bu kadar önemsiyorsun? | Open Subtitles | بالمناسبة، ما الذي يهمك في الموتى الأحياء؟ |
Bayan Andrews'i ne kadar çok önemsiyorsun biliyorum bu yüzden nişanını duyduğum gibi geldim. | Open Subtitles | اعلم انكي تهتمي كثيرا بالسيدة. اندروز لذلك عندما رجعت من خطبتها شعرت بالقلق |
Müziğini takdir edip etmememi önemsiyorsun, ama hayatta kalmayı önemsemiyorsun. | Open Subtitles | أنت تهتمّ بتقديري لموسيقاك لكنّك لا تهتمّ بموتك أو حياتك |
Beni buradan çıkarmayı niye bu kadar önemsiyorsun? | Open Subtitles | لماذا تكترثين كثيراً بمسألة إخراجي من هنا؟ |
Seni seviyorum çünkü insanların kazandığı paraları değil yaptıkları şeyleri önemsiyorsun. | Open Subtitles | أحب عدم إكتراثك لكم يصنع المرء من أموال، بل تكترث لصناعته |
Seni cinsel olarak etkilediğim için beni önemsiyorsun. | Open Subtitles | تَهتمُّ بي في العلاقةِ الى مدى انا اؤثر فيك. |
-Bir öğretmenden daha fazla önemsiyorsun onu. | Open Subtitles | أكثر من إهتمام المعلم بطالبة |
Bu işi onun hayatından daha fazla mı önemsiyorsun? | Open Subtitles | هل أنتَ مهتمٌ بالوظيفة أكثر من اهتمامك بحياته؟ |
Mer, neden ne düşündüğümü önemsiyorsun? | Open Subtitles | مير، ما الذي يهمّك في رأيي؟ |
Bu adamı kocandan daha mı çok önemsiyorsun? | Open Subtitles | هل تهتمِّين به أكثر ممَّا تهتمِّين بزوجك؟ |
Beni önemsiyorsun. | Open Subtitles | أنتِ تهتمّين بي. |
Hayır. Yalnızca kendini önemsiyorsun Elena. | Open Subtitles | انت تأبهين بشأن نفسك فقط يا الينا |