Böyle olsun istemedim. Sana önerecek bir şeyim olsun istedim. | Open Subtitles | .لم أرد أن أنهزم هكذا أردت أن أملك شيئاً لأعرضه لكم |
Webb'e yanaşabilirim ama, ona önerecek hiçbir şeyim yok. | Open Subtitles | يمكنني التواصل مع "ويب" لكن لا يوجد لدي ما يكفي لأعرضه عليه |
Acaba yerine kimi önerecek? | Open Subtitles | أتساءل من الذي سيوصي به خلفاً له. |
O da muhtemelen bir diş eti operasyonu önerecek. | Open Subtitles | من المحتمل إنه سيوصي بجراحة لثة. |
Eyalet savcısı 1410 uyarıca şartlı salıverme önerecek. | Open Subtitles | المدعي العام سيعرض عليكم اطلاق سراح 1410 |
Bir adam var, sanırım 6000$ önerecek. | Open Subtitles | لدى شخص , أعتقد أنه سيعرض 6000 دولار. |
Özgürlük şansı dışında sana önerecek pek bir şeyim yok. | Open Subtitles | لايوجد لدي شي اعرضه لك فقط الحريه |
Özgürlük şansı dışında sana önerecek pek bir şeyim yok. | Open Subtitles | لايوجد لدي شي اعرضه لك فقط الحريه |
Ama hangi senatörde bu radikal yasa değişikliğini önerecek cesaret var? | Open Subtitles | ولكن أي عضو في مجلس الشيوخ قد يتمتع بالجرأة لاقتراح تعديل جذري كهذا؟ |
Biliyorum ki içinizdeki kaçıklardan biri grup seks önerecek birazdan. | Open Subtitles | الشيء التالي الذي اعرفه ان احدكم يا غريبي الاطوار سيقترح جماعاً جماعياً |
Yarın sabah Nathan'ın avukatı, anlaşmayı kabul etmesini önerecek. | Open Subtitles | غداً صباحاً , محامي عام ناثان هو سيوصي نداء مؤتمر الأطراف . |
Sana bir anlaşma önerecek. | Open Subtitles | سيعرض عليك صفقة |
Buranın benim için buluşmayı önerecek ilginç bir yer olduğunu düşünüyor olabilirsin, ...ama sürprizleriniz daha yeni başlıyor. | Open Subtitles | ربما تعتقد أن هذا مكان غريب لاقتراح اجتماع ولكن.. ولكن دهشتك بدأت للتو |
Er geç birileri çıkıp dümeni doğuya kırıp rüzgarı yeniden yakalamayı önerecek. | Open Subtitles | والآن، عاجلاً أو آجلاً سيقترح أحدهم، تغيّر اتجاهها شرقاً نحو الساحل، ونسبق الريح. |