ويكيبيديا

    "önlenebilir" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • تجنبه
        
    • يمكن الوقاية منها
        
    • يمكن تجنبها
        
    • يمكن تجنُبها
        
    • يمكن منعه
        
    • مرض يمكن الوقاية منه
        
    • تجنّبه
        
    Ama bir pürüz var: Hava kalitesi yönetimi yönetmeliğine göre planlı yangınlar önlenebilir bir durum. TED لكن هناك عقدة: دخان الحريق المسيطر عليه منظّم تحت قوانين جودة الهواء على أنه ضرر يمكن تجنبه
    Bak, başkan benimle konuşursa, bunların hepsi önlenebilir. Open Subtitles أنظر , يارجل , كل ذلك يمكن تجنبه لو تركتني أتحدث إلى الرئيس.
    Bütün bu kötü haberler, önlenebilir. TED هذه، كل هذه الأخبار السيئة، يمكن الوقاية منها.
    Şimdi, biraz dikkatli bir vasiyet planlaması ile bu kesintilerin bir çoğu önlenebilir. Open Subtitles و العديد من هذه الضرائب يمكن تجنبها مع بعض الحرص في تخطيط الوصية
    Ülkedeki tamamen önlenebilir hastalık ve ölümlerin ana nedeni olarak kalmaya devam eden şeyle baş edebilmemiz için, erişimimiz dahilindeki güçlü düzenleyici araç türleri bunlar. TED هذه الأنواع من الأدوات التنظيمية القوية التي في متناول أيدينا لنتعامل مع ما يبقى العامل الرئيسي لكل الوفيات والأمراض التي يمكن تجنُبها في الدولة.
    Yillardir bu cins şiddetin engellenemez olmadığına, öğrenilen ve öğrenildiyse tersinin de öğrenenileceği ve önlenebilir bir şey olduğuna dair bazen başkalarını inandıramasam da tutkulu bir inancım oldu. TED و طوال هذا السنين كلها كان لدي ايمان شغوف و في بعض الاحيان غير شائع بأن هذا العنف ليس بالامر المحتوم بل أنه مكتسب , و اذا كان بالفعل مكتسبا يمكن منعه و التخلص منه .
    Bundan usanmış durumda. Bu önlenebilir bir hastalık. TED اصيب بالأعياء جراء ذلك. إنه مرض يمكن الوقاية منه.
    Tabii ki, akciğer kanserinin yerinde bir kampanya ile engellenebilir ve önlenebilir olduğuna inanıyoruz. Open Subtitles نحن نُؤمِن ، كما هو واضح، بأن سرطان الرئة يُمكن تجنّبه وبالإمكان إحباطه مع الحملة المُناسبة
    Eğer tahmin edilebilirse, önlenebilir de. Open Subtitles إن كان الأمر قابلاً للتنبؤ يكون بالإمكان تجنبه
    "Yapısal şiddet, temel insan ihtiyaçlarının önlenebilir bozulma oranıdır.'' TED يقول: "العنف الهيكلي هو الضرر الذي يمكن تجنبه من أجل حاجات الإنسان الأساسية."
    Ve şimdilerde obez salgını var. Yetişkinlerin üçte ikisi ve çocukların %15'i. Beni asıl endişelendiren şey, şeker hastalığının son 10 yılda % 70 artmış olması ve bu belki de ilk defa bizim yaşadığımızdan daha kısa süre yaşayacak çocukların nesli olacak. Bu çok acıklı ve önlenebilir. TED الآن يوجد وباء الوزن. ثلثي البالغين و 15 في المائة من الأطفال. المخيف فعلا بالنسبة لي هو أن السكري قد زاد 70 في المائة خلال الأعوام العشر الماضية، ولابد أن هذا أول جيل يعيش فيه أطفالنا حياة أقصر منا. ذلك مؤسف، كما أنه يمكن تجنبه
    Çok ayıptır ve önlenebilir. Open Subtitles ويمكن تجنبه ، ألن تقول هذا ؟
    Yetişkin ve çocuk ölümlerinin yüzde 15'inden fazlası, tamamen önlenebilir ve tedavi edilebilir olan, pis su ve yetersiz temizlik koşulları nedeniyle yayılan bağırsak paraziti ve ishalden kaynaklanıyordu. TED أكثر من 15 في المائة من الوفيات بين البالغين والأطفال حدث بسبب الطفيليات المعوية والاسهال من المياه القذرة وعدم كفاية المرافق الصحية، وكلها يمكن الوقاية منها وعلاجها تماماً.
    Ölümlerin yüzde 13'ten fazlası, yine tamamı önlenebilir ve tedavi edilebilir olan solunum yolu hastalıklarından kaynaklanıyordu. TED أكثر من 13 في المائة من الوفيات الأخرى ناجمة عن أمراض الجهاز التنفسي-- مجدداً، جميعها يمكن الوقاية منها وعلاجها.
    Çocuk felcini ve diğer önlenebilir engelli hastalıklarını yalnız kendim için değil, aşıyla önlenebilir hastalıklar geçirmiş ya da hâlâ geçirmekte olan milyonlarca çocuk için kazanmaktı. TED إنه يعني التغلب على شلل الأطفال والأمراض الأخرى التي تسبب الإعاقة لكن يمكن الوقاية منها، ليس لأجلي فحسب، بل لأجل ملايين الأطفال الذين كانوا وسيظلون متضررين من الأمراض التي يمكن الوقاية منها بالتطعيمات.
    İş ve yaşam koşulları birlikte önlenebilir ölümlerin %60'ından sorumludur. TED جميعها، ظروف المعيشة والعمل تشكّل ما نسبته 60 بالمائة من حالات الوفاة التي يمكن تجنبها
    Ayrıca pek çok ikincil baş ağrısı uyarıcıları, aşırı su kaybı, göz yorgunluğu ve stres önceden önlenebilir. TED والكثير من محفزات الصداع الثانوي، مثل الجفاف، وإجهاد العين والتوتر يمكن تجنبها بشكل استباقي.
    Dünyanın kırsal kesimlerinde halâ milyonlarca insanın önlenebilir sebeplerden hayatını kaybettiğini biliyoruz. TED حسنا، نعلم أنه لايزال هناك الملايين من الناس يموتون لأسباب يمكن تجنبها في مجتمعات قروية حول العالم.
    Fakat öncelikle sigara dumanına doğrudan ve dolaylı olarak maruz kalma durumu yüzünden bu ülkede tütün kullanımının tamamen önlenebilir hastalıkların ve ölümlerin başlıca nedeni olduğunu söylesem? TED ولكن ماذا لو أخبرتك أن تعاطي التبغ، يحدث أولًا نتيجة التدخين عمدًا وثانيًا نتيجة التعرض السلبي لدخان السجائر، ويظل هو العامل الرئيسي لكل الوفيات والأمراض التي يمكن تجنُبها أو الوقاية منها في هذا البلد؟
    Bu tamamen önlenebilir. TED هذا أمر يمكن منعه تماماً.
    Biz bugün çocuk felcini nasıl önlenebilir bir hastalık olarak görüyorsak, kök hücre araştırmaları sayesinde de çocuklarımız Alzheimer, diyabet ve diğer önemli hastalıkları önlenebilir olarak görebileceklerine gerçekten inanıyorum. TED أنا أؤمن تماماً بأن البحث في مجال الخلايا الجذعية سوف يسمح لأطفالنا مستقبلاً بالنظر الى الزهايمر والسكري والأمراض الأخرى المهمة كما ننظر اليوم الى شلل الأطفال على أنه مرض يمكن الوقاية منه.
    Trajik ama tamamen önlenebilir bir kaza. Open Subtitles حادث مأساوي، لكن كان يمكن تجنّبه بسهولة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد