O kadınlar sadece bir öpücük için kendi kaidelerini hiçe sayarlar. | Open Subtitles | هؤلاء النساء اللاتي قمن من قاعدة التمثال من أجل قبلة |
O kadınlar sadece bir öpücük için kendi kaidelerini hiçe sayarlar. - Sadece fantezi kuruyorlar. | Open Subtitles | هؤلاء النساء اللاتي قمن من قاعدة التمثال من أجل قبلة |
Biliyorsun, her şeyden bir öpücük için vazgeçtin. | Open Subtitles | أتعلم ,لقد ضحيتَ بكل شئ من أجل قبلة واحدة. |
Merak ediyorsan, bir öpücük için en iyi an. | Open Subtitles | في حال كنت تتسائل هذا هو الوقت المثالي للقبلة. |
Şimdiyse son andaki bir öpücük için onu yine mi kıracaksın? | Open Subtitles | والآن أتريدين تحطيمه مُجددًا لأجل قبلة بنهاية العد التنازلي؟ |
Hatırlayalım, kızlar, nemli dudaklar harika bir öpücük için esastır ve yarına ağız temizliğini hatırlatmıyorum bile... | Open Subtitles | تذكّرْوا، يافتيات، ترطّيب الشفةَ ضروريةُ لقبلة رائعة، وليس من الضروري أن أُذكّرُكم بـ إسْتِعْمال غَسولِ الفَمِّ غداً. |
Hiç kimse bu öpücük için seni affetmez. | Open Subtitles | لا أحد على الأرض يغفر لك على تلك القبلة |
Tanrılar, senden bir öpücük için yalvarıyor biliyorum sevgi biraz işaret, bir şey, ve tüm boyunca Thane oldu. | Open Subtitles | الآلهة أعرف لقد تم التسول من أجل قبلة منك، علامة صغيرة من المودة، شيء، وكان ثين على طول. |
Kahve için değil, öpücük için geldim zaten. | Open Subtitles | حسنا , هذا صحيح أتيت من أجل قبلة |
Bir öpücük için 1900 kilometre. | Open Subtitles | قطعت 2000 كيلومتر من أجل قبلة. |
Dragon sürekli Jack Amca'yı öpücük için bana uzattığında anlamıştım. | Open Subtitles | كان هذا جلياً عندما كان (دراغون) يأرجح العمّ (جاك) من أجل قبلة |
- Yeni bir öpücük için mi uğradın? | Open Subtitles | هل رجعتي من أجل قبلة أخرى؟ |
Bart, lütfen? Bir öpücük için beş dolar. | Open Subtitles | (بارت)، أرجوك خمسة دولارات من أجل قبلة |
Bir öpücük için buna değmez! | Open Subtitles | ! الأمر لا يستحق من أجل قبلة |
Fransa'da gelin olacak kadının, son bir öpücük için bir erkek seçer. | Open Subtitles | وفي فرنسا، لدنيا عادة وتقليد العروس المقبلة على الزواج تختار رجلا ً للقبلة الأخيرة قبل زواجها. |
Bir öpücük için Conner neredeyse içeri giriyordu. | Open Subtitles | يبدوا أن (كونر) كان يتحرك لأجل قبلة |
Son bir öpücük için... daima zaman vardır. | Open Subtitles | دائما .. هنالك وقت لقبلة أخيرة |
Şey efendim öpücük için özür dilerim. | Open Subtitles | سيدي، حول تلك... تلك القبلة. |