Başka her şeyden ayrı kalabilirsin, Ama bir öpücükten... | Open Subtitles | يمكنك ان تنقطع عن اى شىء اخر ماعدا القبلة. |
Ama... anlarsın işte, o öpücükten sonra ben ne... ben ne yapsaydım? | Open Subtitles | لكن بعد تلك القبلة, أعني.. ما المفترض أن أفعله؟ |
-Yalan söyleseydim öpücükten iyisini uydururdum. | Open Subtitles | إذا كنت أكذب، كنت سأفكّر في شيئ أفضل من القبلة. |
Bu büyülü an öyle önemli ki, erkek ve kadınların çoğunluğu kötü bir ilk öpücükten sonra birine karşı ilgisini kaybettiklerini belirtiyor. | TED | هذه اللحظة السحرية حاسمة جدا لدرجة أن أغلب الرجال والنساء قد أفادوا بأنهم فقدوا انجذابهم لأحدهم بعد قبلة أولى سيئة. |
Bahçedeki o öpücük ise, Sebastian basit bir öpücükten öte bir şeydi. | Open Subtitles | تلك القبلةِ في الفناءِ،سيباستيان - كانت اكثر من قبلة. - أنا سأقول. |
O zaman öpücükten fazlasını bekliyor olacağım. | Open Subtitles | حسناً , انا أتوقع أكثر من مُجرد قُبلة |
- O yüzden mi öpücükten sonra ayrıldınız? | Open Subtitles | أجل ألهذا السبب سلكتم طرقاً مُختلفة بعد القُبلة ؟ |
Bir öpücükten kimseye zarar gelmez. | Open Subtitles | قُبله بسيطه لن تصيب أحد بأى ضرر. |
Eğer yalan söyleseydim, bir öpücükten daha fazlasını düşünürdüm. | Open Subtitles | إذا كنت أكذب،كنت سأفكّر في شيئ أفضل من القبلة. |
Hangi seviyede bir öpücükten bahsediyoruz? | Open Subtitles | : لكن فقط أخبرنى بهذا ماذا كان مستوى القبلة ؟ |
Öyleyse, bir öpücükten fazlasıymış gibi geliyor. | Open Subtitles | .. حسنا في هذه الحالة اشعر بإكثر من القبلة |
öpücükten haberin yoktu, anlıyorum. Ve bunu sana damdan düşer gibi söylediğim için üzgünüm. | Open Subtitles | أتفهم أنك لم تكونى تعرفين بشأن القبلة و أنا أعتذر لأنى من أخبرك بها |
-Bu öpücükten öğrendiklerim. -Mesela? | Open Subtitles | لكن الأشياء التي أستطيع إستنتاجها من تلك القبلة حسنًا ، مثل ؟ |
Üçüncü öpücükten sonra aklın beş karış havaya uçtu. | Open Subtitles | لقد رحل بالك الي الجنوب بعد القبلة الثالثة |
O ilk öpücükten sonra sanki tüm Dünya değişmişti. | Open Subtitles | لأنّني شعرتُ أنّ عالمي قد تغيّر تماماً بعد هذه القبلة |
Bu arada anlaşma bir öpücükten daha fazlasını gerektiriyor. | Open Subtitles | بالمناسبة، الامر سيحتاج إلى ما هو أكثر من قبلة |
Bu sadece bir öpücüktü. Bir öpücükten bir şey olmaz. | Open Subtitles | و قد كانت قبلة فقط , القبلة لا تعني شيء |
Vaz geçtiğimi söyledim. Bir öpücükten fazlasını alamazsın. | Open Subtitles | احترسي يا عزيزتي أخبرتكِ أنني سأتخلى عن كلّ شئ قبلة واحدة هي كلّ ما ستحصلين عليها |
"ikimiz arasında bir öpücükten fazlası olmadığı halde Venessa aramızda bir öpücükten fazlası olduğunu düşünüyorsa.. | Open Subtitles | ماحصل بيننا كان أكثر من مجرد قبلة رغم أنه لا شيء من هذا حدث, علي أن أريها |
Sıcak bir öpücükten sonra, soğuk bir dondurma istiyorum, amore mio. | Open Subtitles | بعد قبلة ساخنة ، أريد الجيلاتي الباردة ، أموري ميو |
zehirli öpücükten öleceğimi düşünmüştüm. | Open Subtitles | فكرت بأنني سأموت من سُم قُبلة. |
Buraya geri geliyorsun genç bayan, ve bana öpücükten bahsediyorsun! | Open Subtitles | عودي يا آنسة حدثيني عن هذه القُبلة |
Bir öpücükten çok daha fazlasıydı. | Open Subtitles | كانت أكثر من مجرد قُبله |