Belki de bir şeyler atıştırıp, yanağından öpüp arkandan el sallayıp gülümsemeliyim. | Open Subtitles | ربما نكتفي بقبلة على الخد ونلوح بالوداع ليبقى الأمر بسيطاً |
Hiç bir zaman seni öpüp vedalaşmadım seninle tatlım. | Open Subtitles | لم أقم بتوديعكِ مُطلقاً و لا حتي قمتُ بقبلة الوداع ، يا حبيبتي |
Beni böyle öpüp sonra gidecek misin? | Open Subtitles | تقوم بتقبيلي بتلك الطريقة ثم تغادر ببساطة؟ |
Geçen hafta Berman'larda yaptığın gibi bir iki içkiden sonra, beni öpüp durmayacağına söz vermelisin. | Open Subtitles | .. عدني فحسب .. أنك لن تحتسي بضعة كؤوس وتمتلكك الرغبة بتقبيلي مثلما فعلت الأسبوع الماضي في "منزل آل "بيرمان |
Hatun beni öpüp, dilini kulağımın içinde döndürmez mi, hassas noktam, dilini, kulağımda döndürme diyordum. | Open Subtitles | و بدأت بتقبيلى... وتداعبنى فى أذنى... وأقولك يا بنى; |
Dedi ki... aslında tam olarak ne dediğini bilmiyorum ama sonunda beni öpüp şöyle dedi... | Open Subtitles | وقالت,حسناً,لاأتذكر بالضبط ما الذي قالته ولكن أنتهى الامر بتقبيلها لي وبقولها حسناً,سأتزوجك في يوم القديس مارتن |
Planının biraz uyumak, Pamuk'u öpüp uyandırmak... ve dinlenmek olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | إيقاظ (سنو) بقبلة واستعادة نشاطك |
Beni öpüp kapı dışarı etmeyeceksin. | Open Subtitles | انت لن تقوم فقط بتقبيلي ودفعيخارجالباب. |
Beni öpüp kapı dışarı etmeyeceksin. | Open Subtitles | انت لن تقوم فقط بتقبيلي ودفعيخارجالباب. |
Beni öpüp bana "Seni seviyorum" diyerek benden ayrılamazsın. | Open Subtitles | ما كُنت لتقوم بتقبيلى " وجعلى أقول " أنا أحبك ومن ثم الإنفصال عنى |
Ve yılbaşı topu düştüğünde, Payton'ı yakaladım... ve onu öpüp bıraktım. | Open Subtitles | (و عندما سقطة الكرة أمسكت (بيتن و قمت بتقبيلها |