ويكيبيديا

    "örneğidir" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • مثال
        
    Ve bu belki de Los Angeles'ta sahip olduğumuz en iyi dünya dışı antik mimari örneğidir. TED وهو ربما أفضل مثال لدينا في لوس انجليس على الهندسة المعمارية العتيقة من خارج الأرض.
    Nazikçe bir şeyi istemek bunun en basit örneğidir. TED وابسط مثال على ذلك في صيغة الطلب المهذب.
    Ondan önceki buhar makinesi gibi elektrik, her amaca uygun teknolojinin bir örneğidir. TED الكهرباء مثال للتكنولوجيا الأغراض العامة، مثل المحرك البخارى قبل ذلك.
    Sadece şunu söyleyeyim ki her emniyetsiz alışveriş tutsak ikileminin iyi bir örneğidir. TED واسمحوا لي أن أقول أن كلّ معاملة غير مضمونة هي مثال جيد على معضلة السجين.
    Bu konuşmanın başında elini kaldıranlarınızın her biri fırsatın, müdahalenin, desteklenmenin ve sevginin gücünün yaşayan, nefes alan bir örneğidir. TED كل واحد منكم رفع يده في البداية مثال حي على فعالية الفرصه الثانية، وفعالية التدخل، والدعم والحب.
    Bu sadece bir şehirde bir başkaldırının bir örneğidir. TED هذا مثال لتحرك متحدٍّ واحد فقط في مدينة واحدة فقط.
    Bu sistemlerin nasıl dinamik olabileceğinin örneğidir. TED إنه مثال عن كيف يمكنُ لهذه الأنظمة أن تكون فعّالة.
    Bu, büyük mantıkçı ve bulmaca yaratıcısı Raymond Smullyan tarafından icat edilen zorlayıcı bir mantık örneğidir. TED هذا مثال على المنطق القسري الذي أسسه عالم المنطق ومخترع الأحجيات العظيم ريموند سموليان.
    Ve bu yürüyüşümüzün bir örneğidir... ...manzara Kenya da fosil ararken. TED وهذا مثال عما يمكن فعله ونحن نسير عبر المناظر الطبيعية في شمال كينيا، بحثاً عن البقايا المتحجرة.
    Geçen yıl Sian Ka'an'daki Punta Allen'ın yerel gençliğiyle yaptığımız, toplum temelli bir sanat eserinin bir örneğidir. TED هذا مثال لأعمال فنية من صنع المجتمع صنعناها العام الماضي. مع شباب محليين من بونتا آلان في سيان كان
    Giyimde jean belki de bir şeyin malzeme değeri ile sembolik değeri arasındaki yer değişiminin en güzel örneğidir. TED ففي صناعة الملابس .. فإن الجنز هو مثال ممتاز عن شيء إستبدل القيمة المادية بالقيمة المعنوية
    Bu sadece basit bir kağıtdan yapılmış olan bir alet örneğidir. TED اذن هذا مثال لجهاز مصنوع من قطعة بسيطة من الورق.
    Ve bu, benim düşünceme göre yumuşak gücün bir örneğidir çünkü onları bize uymaya ikna edebildik. TED و هذا في رأيي هو مثال للسلطة المرنة, لأنه أمكننا أن نقنعهم بضرورة إنضمامهم لنا.
    Burası geç neoklasik barok dönemin... bir örneğidir. Ve, hep söylediğim gibi... Open Subtitles هذا مثال آخر للفترة الباروكية التقليدية الحديثة المتأخّرة.
    Bir kadının elne çok fazla güç verildiğinde neler olduğunun çok iyi bir örneğidir. Open Subtitles هي مثال على ما يحدث عندما تحصل إمرأة على قوة أكثر من اللازم
    Bu müthiş bina, erken Venedik sanatçılığının klasik bir örneğidir ve bir çok büyük Avrupa sarayı için model teşkil etmiştir. Open Subtitles هذا البناء الهائل هو مثال كلاسيكي للصعنة الفينيسية في مراحلها الأولي وقد اسُتخدم كنموذج للقصور الاوروبية العظيمة
    Şu anda gördüklerini, baylar ve bayanlar, Başkanın kampanyasını yürütmek için yine korkuyu kullanmasının bir örneğidir. Open Subtitles ما ترونه الآن أيها السادة والسيدات مثال أخر من إستغلال الرئيسة للخوف لدفع حملتها
    Bulwer-Lytton binası geç modernizmin ve ...post-Bauhaus gelişmenin hümanist rasyonalist etkisinin faydalarının klasik bir örneğidir. Open Subtitles هو مثال كلاسيكي للحداثه في وقت متأخر، التطوير ما بعد باوهاوس من الدوافع العقلانيه والانساينه المأخوذه من مبدأ المنفعه
    Ve bu, 1930'lu yılların başındaki Walt Disney Yahudi aleyhtarlığının klasik bir örneğidir. Open Subtitles كان من الواضح أنها نوع من الموسيقى التقليدية ليهود أوروبا الشرقية أو موسيقى اليهود الألمان وهذا مثال كلاسيكي لإنتاج
    İşte klasik bir örneğidir . bakmak yolu bir adam tasvir edilmiştir . Open Subtitles هنا مثال كلاسيكي. أنظر إلي الطريقة التي تم تصوير الرجل.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد