Çünkü kafatası boyutuna uygun ısırış gücü elimizdeki verilen zararla örtüşmüyor. | Open Subtitles | في الأغلق لأن قوة العضة بالنسبة لحجم الجمجمة لا تتطابق نوع الضرر الذي كنّا نراه |
Çünkü raporundaki bazı detaylar Will Bowman hakkında bildiklerimle örtüşmüyor. | Open Subtitles | لأن بعض المعلومات المذكورة في التقرير لا تتطابق مع ما أعرفه عن ويل بومان |
Diğer vakalarla pek örtüşmüyor, değil mi? | Open Subtitles | لا تتطابق مع البقيّة ، صحيح ؟ |
- Hatırlamak için bir neden de yok. - Bu bilgilerimizle tam olarak örtüşmüyor. | Open Subtitles | لا أجد سبباً لذلك ولكن هذا لا يتطابق مع تحرياتنا |
Lee Kyung Wan'ın harcadıkları ile gelirler örtüşmüyor! Alelacele soruşturmayı engellediler. | Open Subtitles | فمقدار المال الذي أنفقه لي كيونق وان لا يتطابق مع الإيصالات الموجودة فيها لقد زوروا هذه الملفات وذلك لإعاقة التحقيق |
Aldım ama görüntülerin tarihiyle e- postanın tarihi örtüşmüyor. | Open Subtitles | -لقد فعلت، لكن ليف، التاريخ لا يتطابق مع الرسائل الإلكترونية. |
Bu şey, senin söylediklerin ile örtüşmüyor. | Open Subtitles | -ذلك لا يتطابق مع الكلام الذي قلته |