Ben sadece sonunda kendimi öldürdüğümde bir arafa düşüp orada sıkışıp kalmamak için öteki tarafı yok etmek istiyorum. | Open Subtitles | أودّ تدمير الجانب الآخر كيلا أُحتجز في ذاك البرزخ حين أنتحر أخيرًا. |
öteki tarafı yarattığımda büyüyü yaparken kullandığım objeyi. | Open Subtitles | إنّها آداة استخدمتها لإرساء التعويذة حين صنعت الجانب الآخر. |
öteki tarafı yok ederek cennet ile dünyayı bir araya getirdiğinin farkında mısın? | Open Subtitles | أتدرك أنّك لمّا تدمر الجانب الآخر ستجمع شخصيًّا بين الجنّة والأرض؟ |
öteki tarafı tutması için büyüye bir dayanak noktasına ihtiyacın var değil mi? | Open Subtitles | لكيّ تبقي الجانب الآخر مقامًا تحتاجين مرساة للتعويذة، صحيح؟ |
Bu da demek oluyor ki öteki tarafı bir arada tutan büyüyü yok ettiler. | Open Subtitles | مما يعني أنّهم جوهريًّا دمروا السحر الذي كان يحفظ قوام الجانب الآخر. |
Şimdi sen eğil ben de öteki tarafı tutayım. | Open Subtitles | الآن أنت ثني، وأنا سوف الاستيلاء على الجانب الآخر! |
- Neyin öteki tarafı? | Open Subtitles | الجانب الآخر لماذا؟ |
öteki tarafı gördüm. | Open Subtitles | رأيتُ الجانب الآخر |
Ayrıca Silas'ın öteki tarafı nasıl yok edeceğini bulana kadar bana ihtiyacı yok. | Open Subtitles | كما أنّ (سايلس) لن يحتاجني إلى أن يكتشف كيف يدمّر الجانب الآخر. |
Silas, Bonnie'yi geri getirebilecek tek şey ve öteki tarafı yok etmeden onu geri getirmeyecektir. | Open Subtitles | (سايلس) هو سبيلنا الوحيد لإعادة (بوني). ولن يعيدها إلّا قبيل تدميره الجانب الآخر. |
Ve öteki tarafı bir şeye bağlamam gerekiyordu. | Open Subtitles | وقد أرسيت الجانب الآخر بشيء. |
Senin üşütük ruh ikizin çıkıp da kendini ve öteki tarafı yok etmeden buraya gelip Bonnie'yi geri getirmen gerek. | Open Subtitles | نودّك أن تعود لتُحيي (بوني) قبلما تنتحر خليلتك المخبولة وتدمر الجانب الآخر. |
Adam ahirette Amara ile sonsuza dek mutlu mesut yaşayabilmek için öteki tarafı yok etmeye takıntılı bir hâlde. | Open Subtitles | إنّه مهووس تمامًل بتدمير الجانب الآخر لكيّ يمكنه هو و(أمارا)... أن يعيشا في سعادة أبديّة في الحياة الأخرى العظيمة. |