ويكيبيديا

    "övgüyü" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الفضل
        
    • الثناء
        
    • المديح
        
    • التقدير
        
    • المجد
        
    • الإمتنان
        
    • الإئتمان
        
    Bir daha yapmayacağıma göre Bay Smith'in övgüyü almasına izin vereceğim. Open Subtitles طالما اني لن أقتل مرة أخرى سأدع السيد سميث يأخذ الفضل
    Nasıl oluyor da, biz çalışıyoruz ama bütün övgüyü o alıyor? Open Subtitles كيف يمكن أن نعمل جميعنا و هو يحصل على الفضل كله؟
    Tevazuyla övgüyü almayı reddetse de kayıtlarda bütün bu başarılarda katkı sağladığı yazıyor. Open Subtitles ,ينفي أخذ الفضل بتواضع البيانات تقول أنه كان هو المسؤول لكل تلك الإنجازات
    Yapmadigi bir sey için aldigi övgüyü kabul etmesi ne olacak? Open Subtitles ماذا عن كل الثناء الذي سيحصل عليه لشيء لم يعمله بنفسه
    Ve bende bu kompliman ve övgüyü bir şekilde kabul edio aklımın bir kenarına koydum. TED وهكذا قبلت نوعا ما الاطراء و المديح ووضعته خارج ذهني.
    Bütün övgüyü sen al. Her şeyi ben çözünce sıkıcı oluyor. Open Subtitles خذ كامل التقدير عن ذلك أشعر بالملل لو قمت بحلها بالكامل
    Sonunda başarı elde edildi ama o tüm övgüyü kendi üstüne almak istedi. Open Subtitles والآن بات النجاح في مُتناول اليد أخيراً، وأراد أن يأخذ كلّ المجد لنفسه.
    Davayı çözdüğü için tüm övgüyü Lassiter alacak, bize de ödeme yapılmayacak. Open Subtitles الآن يَنَالُ ليستير الفضل في حل الجريمة ولايدفُع لنا.
    Yaptığı işte iyi olan herkes biraz övgüyü ister. Open Subtitles اي واحد يريد الفضل بنسب نفسه لذلك فليفعل
    Deri yüzücüyü yakaladığın için tüm övgüyü senin almana göz mü yumsaydım? Open Subtitles وأدعك تنالين الفضل كلّه في القبض على السالخ؟
    Bu adam aslında başka birine ait olan övgüyü cesetleri kendi bulmuş gibi göstererek alıyor, Open Subtitles الفضل الذي اكتسبه هذا الرجل بعثوره على جثة ينتمي في الواقع لشخص آخر
    Siz bizim soruşturmamıza destek olun, biz de size istihbarat sağlayalım sonra da tüm övgüyü NCIS alsın. Open Subtitles أنت ترعون تحقيقنا, ونحن نمدكم باخباريات الموساد ثم تحصل ان سى اى اس على الفضل
    Teşekkür ederim. Tüm övgüyü ekibim hak etti aslında. Open Subtitles شكراً لك، يجب أن أعطي كامل الفضل لموظفيّ.
    Nasıl yaptığımı bilmiyorum ama övgüyü kabul edeceğim. Open Subtitles لا أعلم كيف فعلتُ ذلك، لكن الفضل سيعود إليّ
    Bak, keşke bütün övgüyü üzerime alabilseydim ama bunu babanın yardımı olmadan yapamazdım. Open Subtitles أنصتي أتمني لو أنال كل الفضل لكن بأمانة , ما كنت لأفعلها بدون مساعدة والدكِ
    Bu pislikler sabaha kapıyı kırıp bütün övgüyü toplar. Open Subtitles ستنهار هذه الأحجار عند حلول الصباح، فتستأثرون بكل الثناء
    Yöneticiliğin ilk kuralı: övgüyü her zaman sen al. Open Subtitles أولى خطوات الإدارة دائماً احصل أنت على الثناء
    Bence iyi bir şey yaptım, ama övgüyü sen aldın. Open Subtitles أعتقد بأني عملت شيئاً جيّد وأنت أخذت كل المديح
    Bu arada etrafta dolaşan kostümlü salaklar yolumuza çıkıyor ve tüm övgüyü topluyorlar. Open Subtitles وفي أثناء ذلك، لدينا أصحاب الأزياء بيننا يعيقون عملنا، ويتلقون التقدير.
    Bütün angarya işleri biz yaparken bütün övgüyü sen mi alacaksın. Open Subtitles ماذا؟ أنت تحصل على المجد و نحن نحصل على الأعمال الورقية
    Hayır sen övgü istiyorsun ve bunu yapmadan önce istiyorsun ve yine de yapmıyorsun ama hala övgüyü alabiliyorsun. Open Subtitles كلّا، لقد أردت الإمتنان وقد سلبته قبل أن تفعلها، ومن ثمّ، لم تفعلها، ولكن لا زلت تتوسّل لأخذ الإمتنان.
    O boşaltmayı biz yapmalıydık. Ama sonra HPD baskın yaptı ve övgüyü o topladı. Open Subtitles من المفتروض إنّ يكون لها نصيباً من ذلك لكن الشرطة قبضت على الكل، أخذت الإئتمان

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد