Sana ayak uydurmaya çalışacaktır. Öyle bir kız kendisi. | Open Subtitles | إنها ستحاول مجاراتك لأنها من ذلك النوع من الفتيات |
- Ben Öyle bir kız değilim. - Yanıldım. | Open Subtitles | لست من ذلك النوع من الفتيات إنها غلطتي |
Bence Öyle bir kız değil. | Open Subtitles | لاأعتقد أنها ذلك النوع من الفتيات. |
- Ganga Öyle bir kız değil. - Öyleyse nasıl bir kız? | Open Subtitles | انها ليست من هذا النوع من الفتيات ــ اذا من أى نوع هى؟ |
Öyle bir kız yüzünden tüm kariyerini mahvetmek mi istiyorsun? | Open Subtitles | هل حقاً تريد إلقاء كل شيء لأجل فتاة كهذه ؟ |
Öyle bir kız fazla dayanamaz, Daayna. | Open Subtitles | فتاة مثلها لن تستمر طويلا، دايانا |
Kendimi sende kaybettim. Ve ben asla Öyle bir kız değildim. | Open Subtitles | ضللت ذاتي فيك، ولم أكُن فتاة من هذا النوع. |
- Dur. Ben Öyle bir kız değilim. | Open Subtitles | توقّف، أنا لست ذلك النوع من الفتيات |
Çünkü ben Öyle bir kız değilim. | Open Subtitles | . لأنني لست من ذلك النوع من الفتيات |
Öyle bir kız değilim. | Open Subtitles | أنا لست ذلك النوع من الفتيات |
"Öyle bir kız değilim." | Open Subtitles | "لست ذلك النوع من الفتيات" |
Çok şaşırdığımı söylemem gerek. Willow'un Öyle bir kız olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | لابد أن أقول أنني مندهش، لم أظن أن ويلو من هذا النوع من الفتيات |
Hayır. Öyle bir şey yok. Anita Öyle bir kız değil. | Open Subtitles | لا، هذا لا يحدث أبدا آنيتا ليست من هذا النوع من الفتيات |
Beni ilgilendirmez, ama Öyle bir kız getiriyorsan... | Open Subtitles | هذا ليس من شأني ولكن ان تجلب فتاة كهذه الي هنا |
Düzeltici asla Öyle bir kız ile çıkmazdı. | Open Subtitles | العادل لم يكن بمقدوره أيدا مواعدة فتاة كهذه |
- Unutmuşum sen Öyle bir kız değilsin. | Open Subtitles | نسيت لست فتاة من هذا النوع |