Karşılama dayağı atmak isteyen başka biri var mı? Ben de öyle düşünmüştüm. | Open Subtitles | أي شخص أخر يريد أن يسخر مني ؟ لم أعتقد ذلك |
Evet, ben de öyle düşünmüştüm! | Open Subtitles | نعم ، أعتقد ذلك - إن الآخرون أقل حذراً - |
Bende öyle düşünmüştüm ama yine de buraya gelip durdum sürekli. | Open Subtitles | هذا ما ظننته ولكنني أستمر ذهاباً و أياباً في هذا المكان |
Hayır. Biliyorum,Bende öyle düşünmüştüm. | Open Subtitles | لا ، أنا أعلم ، وكنت أظن ذلك أيضا |
Ben de öyle düşünmüştüm. Bu haritadaki verilerin gizli bir katmanı var. | Open Subtitles | لقد ظننت ذلك هنالك طبقة معلومات مخفية في هذه الخريطة |
Aferin, ben de öyle düşünmüştüm. Men et kendini, bebeğim. Men et! | Open Subtitles | نعم هذا ما اعتقدته ، انسحب ياعزيزي انسحب |
Ben de öyle düşünmüştüm. | Open Subtitles | أنا لم أعتقد هذا |
Ben de öyle düşünmüştüm ama oradaki adamların benimle ilgili bir sorunları varmış. | Open Subtitles | اعتقد ذلك لكن فريق الاختيار كانت له مشاكل معي |
Labaratuvar sonuçlarını görene kadar ben de öyle düşünmüştüm. | Open Subtitles | اعتقدت ذلك أيضاً, حتى قرأت نتائج المخبر. |
- Ben de öyle düşünmüştüm. - Sana bir şeyler getiririm. | Open Subtitles | لا أعتقد ذلك سأحضر لك شيئاً ما |
Ben de öyle düşünmüştüm. Ama bir sorayım dedim. | Open Subtitles | لم أعتقد ذلك ولكن كان علي أن أسأل |
- ...inanması güç. - Ben de öyle düşünmüştüm. | Open Subtitles | ـ من الصعب تصديقها ـ كنت أعتقد ذلك |
Hikayeyi ilk duyduğumda ben de öyle düşünmüştüm. | Open Subtitles | هذا هو ما ظننته عندما سمعت القصة أول مرة |
Ben de öyle düşünmüştüm, daha fazla zaman harcamadan, yapalım şu işi! | Open Subtitles | هذا ما ظننته , بدلاً من إضاعة المزيد من الوقت فلنفعلها |
Ben de öyle düşünmüştüm. Gruba söyle istifa ediyorum. | Open Subtitles | ذلك ما ظننته أخبري المجموعة انني استقلتُ |
- Ben de öyle düşünmüştüm. - Bu çok utanç verici. - Hayır... | Open Subtitles | ـ أعلم، لا أظن ذلك ـ هذا محرج حقاً، فالنص هو موطن قوتي، لذا... |
Ben de öyle düşünmüştüm, her zamanki kötü fikirlerinden olduğunu. | Open Subtitles | نعم ظننت ذلك أيضاً وكأنها واحدة من أسوأ أفكارك على الإطلاق |
Ben de öyle düşünmüştüm. | Open Subtitles | هذا ما اعتقدته لديّ مأمورية يجب أن أجريها |
Ben de öyle düşünmüştüm. | Open Subtitles | أنا لم أعتقد هذا |
Ben de öyle düşünmüştüm, çünkü okumuş olsaydın Lucas'ın kimi ne kadar sevdiğinden böylesine emin olmazdın. | Open Subtitles | انا لا اعتقد ذلك لاني لو قرائتيه لن تكوني متأكده من الذي يحبها لوكاس |
Evet. Ben de öyle düşünmüştüm. | TED | نعم ، ليس أمرا مفاجئا ، لقد اعتقدت ذلك |
Ben de öyle düşünmüştüm ama sonuç çıkmadı. | Open Subtitles | ظننت هذا, لكنه لم يحصل على أي شيء |
- Ben de öyle düşünmüştüm. | Open Subtitles | هذا ما ظننت لا , لأنه يمكنك الذهاب إلى هناك |
Ben de öyle düşünmüştüm. -Dione, nane çayı nerede kaldı? | Open Subtitles | نعم , أعتقدت ذلك ديونى" أين الشاى ؟" |
Yoksa şartlı tahliye ihlali mi olur? Ben de öyle düşünmüştüm. | Open Subtitles | أم أن هذا ينتهك شروط الافراج الخاص بك ؟ اعتقدت هذا |
Ben de öyle düşünmüştüm. Silah başı 200 dinar. | Open Subtitles | لقد أعتقدت هذا مئتي ديناري للقطعه |
Ben de öyle düşünmüştüm. Ama şu anda onunla aynı fikirde olmasam da ona karşı gelmeyeceğim. | Open Subtitles | لقد ظننتُ ذلك أيضًا ولكن سواء وافقته آنذاك أم لم أوافق، فلن أقف ضدّه الآن |
Evet ben de öyle düşünmüştüm. Boşa kürek çekiyor sadece. | Open Subtitles | نعم, هذا ما أعتقدته أنا فقط أتمسك بكل قشه |