öyle düşünmüyorum, aynı yıldız ölümlerini sayısız defa pekçok yerde gözlemleyeceklerdir. | Open Subtitles | لا أظن ذلك. سيكونون وقتها قد راقبوا ظواهر مماثلة على عدد لا يحصى من النجوم قبل فناء الشمس بوقت طويل. |
Çok ağır olduğumu söylediğini biliyorum ama ben öyle düşünmüyorum. | Open Subtitles | أعلم أنّكم تقولون أن وزني ثقيل للغاية، لكنّي لا أظن ذلك. |
- Nedense ben öyle düşünmüyorum. - Ne düşünüyorsun peki ? | Open Subtitles | بطريقة ما أنا لا أعتقد هذا ماذا تعتقد بالضبط ؟ |
Tüm bunların ödemesi için farklı hesaplar kullanmış olabilirler ama ben öyle düşünmüyorum. | Open Subtitles | أنظري، ربما يستخدمون حسابات مُختلفة لدفع ثمن هذهِ الأشياء لكن لا اعتقد ذلك |
Ben öyle düşünmüyorum. | Open Subtitles | أنا لا أعتقد لذا. |
General Broulard senin komik olduğunu düşündü. Ben öyle düşünmüyorum. | Open Subtitles | الكولونيل برولارد يظن انك ظريف أنا لا أظن هذا |
Onların temiz ve saf olmadıklarını düşünürler, ben öyle düşünmüyorum. | Open Subtitles | أولئك يَعتقدونَ بإنها لَيست نظافة وطهارة لكني لا أعتقد ذلك |
Ben öyle düşünmüyorum. Dumanla gelen haysiyet dumanla gider. | Open Subtitles | لا أظن ذلك , لا فخر فيما يصعد مع الدخان |
Hayır, ben öyle düşünmüyorum. | Open Subtitles | لا أظن ذلك ، لكن مُجدداً، لكن مُجددا |
- Ben öyle düşünmüyorum, sadece herkes böyle söylüyor. | Open Subtitles | كلاّ ...أنا لا أظن ذلك .ذلك فقط ما يقوله الجميع |
Ben öyle düşünmüyorum. Merhaba, memur beyler. | Open Subtitles | لا أظن ذلك ، مرحبا أيها الضابطين |
ısim değil çok uzun zaman önce, ben öyle düşünmüyorum. | Open Subtitles | إعطائه اسم في مدة قصيرة, لا أظن ذلك. |
Belki öyledir, ama ben öyle düşünmüyorum. | TED | ربما فعلتوا، لكن لا أظن ذلك. |
Ben öyle düşünmüyorum. Belki daha iyi birşeyler yapabiliriz. | Open Subtitles | أنا لا أعتقد هذا فقط يمكننا أن نفعل شيئاً أفضل |
Tamam, ben öyle düşünmüyorum. Ben onun iyi bir adam olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | حسناً أنا لا أعتقد هذا أنا أعتقد أنه رجل لطيف |
Ben öyle düşünmüyorum. Bence sen bayağı babasın | Open Subtitles | حسنا, أنا لا أعتقد هذا أعتقد أنك جميلة جداً |
Her şeyi kolayca halledebileceğimizi düşünüyorsun ama ben öyle düşünmüyorum. | Open Subtitles | تعتقدين أن بأمكاننا فعل شيء , و لكني لا اعتقد ذلك. |
Ben öyle düşünmüyorum. Beni korumaya çalışıyor. | Open Subtitles | لا اعتقد ذلك اعتقد انه يحاول حمايتي |
Hayır, ben öyle düşünmüyorum. | Open Subtitles | اللغم؟ لا، أنا لا أعتقد لذا. |
Hayır, inan bana, öyle düşünmüyorum. | Open Subtitles | ــ أعرف أنك تظنينني مجنوناً، لكن ــ كلا صدقني، لا أظن هذا |
PM: Ben öyle düşünmüyorum. NA: Ama toplumda bazı insanların değişim aracıları olduğunu söylemenin yararı oluyor. | TED | بات ميتشيل : لا أعتقد ذلك .. نادية السقاف : من المفيد ان اقول ان بعض الاشخاص يمثلون عوامل تغيير في المجتمع |
öyle düşünmüyorum, Dixon. | Open Subtitles | لا اعتقد هذا يا ديكسون |
- Ben öyle düşünmüyorum. - O zaman, koleji bırakıp, orduya katıl! | Open Subtitles | ليس هذا شعورى - لم لا تترك الجامعة اذاً و تنضم للجيش ؟ |
- Ben öyle düşünmüyorum. | Open Subtitles | أنا لاأعتقد ذلك |
Hayır, öyle düşünmüyorum. | Open Subtitles | كلّا, لا أعتقدُ ذلك. لكنني أعتقدُ لو كان لديكِ الفرصة |
öyle düşünmüyorum, tamam mı? Eşcinsel olanlarla sorunum yok. | Open Subtitles | انا لا اظن هذا, و ليس لدى اى مشكلة تجاه الشواذ |