Bak, ayrılırsan üzülürdüm ve Vincent'ın da öyle olacağını biliyordum. | Open Subtitles | سأكون حزينة إذا غادرت و أعرف أن فنسنت سيكون كذلك |
Tabii ki, öyle olacağını biliyordum. | Open Subtitles | علمت أنه سيكون كذلك ولكنه فاق توقعاتي |
Amma çabuktu. Evet, öyle olacağını söyledim. | Open Subtitles | حسنا, كان ذلك سريعا قلت أنه سيكون كذلك |
öyle olacağını düşünmüyorum, canım. | Open Subtitles | لا أعتقد أن هذا سيحدث يا عزيزتي. |
öyle olacağını bilmiyordum... | Open Subtitles | لم تكن لدي أي فكرة أن هذا سيحدث. |
Biliyordum! öyle olacağını biliyordum! | Open Subtitles | عرفت بأنها ستكون كذلك كان يجب عليها أَن تكون كذلك |
En azından benimkinin öyle olacağını biliyorum. | Open Subtitles | أنا أعلم أن حياتي ستكون كذلك |
öyle olacağını bilemezsin ama. | Open Subtitles | إلّا أنّك تجهل إذا كان هذا سينقذ أرواحكم. |
öyle olacağını biliyor musun? | Open Subtitles | هل أنت واثق أن الأمر سيكون كذلك ؟ |
Başı belada mı? Kariyeri sona ererse öyle olacağını varsayıyorum. | Open Subtitles | أعتقد انهٌ سيكون كذلك لو فقد عملهُ |
öyle olacağını söylemiştim. | Open Subtitles | اخبرتك بأنه سيكون كذلك |
- Fakat sana öyle olacağını söylemedi. | Open Subtitles | -لكنه لم يقل لك أن الآمر سيكون كذلك . |
öyle olacağını sanmıyorum. | Open Subtitles | , لا أعتقد أن هذا سيحدث |
öyle olacağını bilmiyordum. Onu yapan Garrett'tı. | Open Subtitles | لم أكن أدرك أن هذا سيحدث كان ذلك من تدبير (غاريت) |
öyle olacağını sanmıyorum. | Open Subtitles | -لا أعتقد أن هذا سيحدث |
öyle olacağını düşünmüştüm. | Open Subtitles | ظننت أنك ستكون كذلك. |
öyle olacağını biliyorum. | Open Subtitles | أعرف انها ستكون كذلك |
öyle olacağını bilmiyorsun ama. | Open Subtitles | إلّا أنّك تجهل إذا كان هذا سينقذ أرواحكم. |