Sanırım öldüğünü düşündüğün bazı şeyler hep Öyle olmak zorunda değil. | Open Subtitles | أعتقد بأن ما نظنه ميتاً قد لا يكون كذلك دائماً |
İyileştirici güce sahip olabilmek için Öyle olmak zorunda. | Open Subtitles | يجب ان يكون كذلك ليكون قادر علي الشفاء |
Artık Öyle olmak istemiyorum. Değişmeye çalışıyorum. | Open Subtitles | أنا لم أعد أريد أن أكون كذلك أنا أحاول أن أكون مختلفاً |
Öyle olmak istemiyorum. Burada seninle birlikte olmak istiyorum. | Open Subtitles | لا أريد أن أكون كذلك أريد أن أكون هنا معكِ |
Paranoyak olduğunu düşünmek mi yoksa Öyle olmak gerektiğini bilmek mi? | Open Subtitles | تظن بأنك منوم أو يجب أن تكون كذلك |
Öyle olmak zorunda değil. | Open Subtitles | .ليس من الضروري ان يكون هكذا |
- Van Beek olmak zorunda. - Öyle olmak zorunda değil. | Open Subtitles | "ـ يجب أن يكون "فان بيك ـ لا يجب أن يكون كذلك |
Öyle olmak zorunda. | Open Subtitles | يجب أن يكون كذلك |
Öyle olmak zorunda değil. | Open Subtitles | ليس عليه أن يكون كذلك |
- Öyle olmak zorunda. Ya ailen? | Open Subtitles | - يجب أن يكون كذلك ماذا عن والديكِ؟ |
- Öyle olmak zorunda değil. | Open Subtitles | لا يجب أن يكون كذلك. لا؟ |
Öyle olmak zorunda. | Open Subtitles | لابد أن يكون كذلك |
Öyle olmak zorundayım. Gençlerin hayatı buna bağlı. | Open Subtitles | علي أن أكون كذلك فحياة الشباب تعتمد على ذلك |
Olabilir, çünkü Öyle olmak zorundayım. | Open Subtitles | حسنا، قد أكون وغدا، ولكن هذا لأني يجب أن أكون كذلك. |
Ve Öyle olmak için uğraşıyorum Prenses. | Open Subtitles | أنوي أن أكون كذلك أيتها الأميرة |
Öyle olmak zorunda değilim. | Open Subtitles | ليس لأني يجب أن أكون كذلك |
Öyle olmak zorunda, o benim kızım. | Open Subtitles | .عليها أن تكون كذلك ... إنها إبنتي . أضطجع |
Öyle olmak zorunda, çünkü seninle evleniyor. | Open Subtitles | ,لابد لها أن تكون كذلك لأنها ستتزوج بك |
Böyle bir işte çalışıyorsan, Öyle olmak zorundasın. | Open Subtitles | في نوع عملي، عليك أن تكون كذلك. |
- Öyle olmak zorunda değil. | Open Subtitles | ليس على الأمر أن يكون هكذا |
Sanki her yerde İrlandalılar vardı ya da Öyle olmak isteyen insanlar. | Open Subtitles | يبدو وكأن هناك أيرلنديون في كلّ مكان أو من يريدون أن يكونوا كذلك |
Sadece, sırf insanlar bir alıcı ve bir verici... olmasını istiyor diye... Öyle olmak zorunda değil. | Open Subtitles | ما أريد قوله هو ليس لأنه يوجد قاعدة تقول هناك شخص بالأسفل والأخر بالأعلى فيجب أن نكون مثلهم فإنظر إلى إنجريد وساره |
Bir şeyler sen öyle söyledin diye, Öyle olmak zorunda değil. | Open Subtitles | الأشياء لا تصبح كما هي لمجرد أنك قلت ذلك. |