Ben yetişkin bir kızım, Lawson. Uzun zamandır da öyleyim. | Open Subtitles | لقد صرت كبيرة لوسن لقد صرت كذلك منذ فترة طويلة |
Ben yetişkin bir kızım, Lawson. Uzun zamandır da öyleyim. | Open Subtitles | لقد صرت كبيرة لوسن لقد صرت كذلك منذ فترة طويلة |
Eğer birisiyleyseniz ki ben öyleyim hafta sonları hep harikadır. | Open Subtitles | عطلة الأسبوع دائماً رائعة عندما يكون معك أحد. وأنا كذلك |
Hayal ettiğim gibi olmama asla izin vermedin. Ama artık öyleyim. | Open Subtitles | أنت لم تدعني أكون كذلك لكن الآن أنا أعلم من أنا |
Evet, öyleyim, ve sen de öylesin ve buna izin veren herkes öyle. | Open Subtitles | بل أنا المسؤول ، و أنتِ كذلك وكل شخص سمح لهذا أن يحدث |
Daha önce kimse bana öyle dememişti ama öyleyim sanırım. | Open Subtitles | لمْ يدعني أحد بهذا اللقب مِنْ قبل لكنّي أظنّني كذلك |
Önceden fırtınaydım, kördüm, cahildim -- hala da öyleyim. | TED | قبل التشكل .. كنت عاصفة هوجاء عمياء .. وانا كذلك اليوم |
İyi bir Samaritan olmak üzere yetiştirildim ve öyleyim de. | TED | وتربيت في الأساس لأصبح سامريًا صالحًا وأنا كذلك. |
17 yaşındayım ve bir nükleer fizikçiyim, inanılması biraz güç olabilir, ama öyleyim. | TED | وعمري 17 سنة وأنا عالم فيزياء نووية، مما قد يكون صعب التصديق، لكني كذلك. |
Belki de öyleyim. Ama bu nasıl oluyor anlamıyorum. | Open Subtitles | ربما أكون كذلك بالرغم من أننى لا أدرك كيف أكون مدللة |
Biliyorum, çılgın olduğumu düşünüyorsun Howard. Belki de öyleyim. | Open Subtitles | اعرف انك تفكر اننى يجب ان اكون مجنونا ربما كنت كذلك |
Daima seninim, bil ki öyleyim. | Open Subtitles | صدقينى إن قلت أننى ملككِ للأبد لأننى كذلك |
- Liberal olduğunu sanıyordum. - öyleyim ama baban değil. | Open Subtitles | ـ ظننتكِ مُتحررة الفكر ـ أنا كذلك ، لكن أباك ليس كذلك |
- öyleyim. - Size anlatmaya çalıştığım şey de bu. | Open Subtitles | -نعم انا كذلك , و هذا ما احاول اخبارك به |
Bir dakika önce çekici olduğumu söylemiştin. Hala öyleyim. | Open Subtitles | قبل دقيقة قلتي أني لا أقاوَم، لازلت كذلك |
Pek çok yönden öyleyim, efendim, ama bunların hepsini insan olabilmek için seve seve bırakabilirdim. | Open Subtitles | أَنا كذلك من عدّة وجوه، لَكنِّي بسروراتنازل عن ذلك لِكي أكُونَ إنسان. |
öyleyim ama bu senin ödlek olduğun gerçeğini değiştirmiyor, Harry. | Open Subtitles | انا كذلك , لكن هذا لا يغير من حقيقه انك اصفر , هارى |
Yeminin kutsallığına inanırım. Bir insan ve Federal Hükümet'in üyesi olarak, ben de öyleyim. | Open Subtitles | تتحدث وكأنك رجل وزميل بالمكتب الفيدرالي، وأنا كذلك. |
- Ne kadar hoş görülüsünüz. - Kabul etmeliyim ki öyleyim! | Open Subtitles | ـ أنت فى غاية التعقل ـ أمتدح نفسى بأننى كذلك |
Fakat sen her zaman mantıklı olduğumu söylersin ve gerçekten öyleyim de. | Open Subtitles | ولكن لطالما قلت أنني شخص متعقّل، وأنا كذلك. أنت محق. |
Kederli değilmişim gibi konuşma, çünkü öyleyim. | Open Subtitles | لا تخاطبني وكأنني لستُ حزينه، لأنني كذالك. |
öyleyim ya da değilim, sana ne bundan? | Open Subtitles | سواءَ كُنتُ كذلكَ أم لا، ما يهمكَ ذلك؟ |
- Avustralyalı lehçeniz var. - öyleyim. | Open Subtitles | ـ إن لكنتك إستراليةً ـ أنا بالفعل إسترالي |
Biliyorum. Evet öyleyim Greg. | Open Subtitles | أعلم ذلك، أجل أنا هكذا يا جريج |