Bana gücendin, fakat başarılı olduğum için özür dileyecek değilim. | Open Subtitles | أنت مُستاء منى, لكن لن أعتذر على أى نجاح قد قدمته |
Son 24 ayı hatırladığım ve sevdiğim adamla evlendiğim için özür dileyecek değilim. | Open Subtitles | لن أعتذر لاني أتذكر الـ24 شهر السابقين أو لأني قد تزوجت الرجل الذي أحببته |
Bunun için özür dileyecek değilim ya. Özür dileyecek bir şey yapmadım. | Open Subtitles | لن أعتذر على ذلك، ليس هنالك ما أعتذر من أجله |
Gavin, suçlanacak bir yanı olmayan davranışımdan dolayı... - ...özür dileyecek değilim. | Open Subtitles | "جافن" ، أنا لن أعتذر لكون أهتم أن تكون تصرفاتي فوق المساءلة |
Seçmenlerimin ihtiyaçlarını birinci önceliğim yaptığım için özür dileyecek değilim. | Open Subtitles | سيناتور انا لن اعتذر عن تلبية مطالب من هم فى دائرتى الانتخابية وهذه اهم اولوياتى ..حسنا |
Bunun için özür dileyecek değilim çünkü bazı Çin bebeklerinin onun kıçına sokmaya bir sopası var. | Open Subtitles | لن أعتذر عنه لأن دمية صينية لديها عصا في مؤخرتها. |
Yaptıklarım için özür dileyecek değilim. Yine olsa yine yaparım. | Open Subtitles | لن أعتذر عمّا فعلته، وإنّي على استعداد لفعله ثانيةً. |
Arkadaşlarının gelmesine izin veriyorum. özür dileyecek değilim. | Open Subtitles | أدع أصدقاءها يزورونها لن أعتذر |
Gidip de güzel yemeklerden aldığım keyif için senden özür dileyecek değilim. | Open Subtitles | لن أعتذر عن الإستمتاع بفنِّ الطّبخ. |
Bunun için özür dileyecek değilim. | Open Subtitles | لكنني لن أعتذر بسبب موقعي |
Kızımızı sevdiğim için özür dileyecek değilim. | Open Subtitles | لن أعتذر لمحبة ابنتي |
Bir arkadaşıma yardım ettiğim için özür dileyecek değilim. | Open Subtitles | لن أعتذر على مساعدتي لصديقة. |
Onu burada istemediğim için özür dileyecek değilim. | Open Subtitles | لن أعتذر لامتعاضي وجودها هنا. |
Olanlar için özür dileyecek değilim. | Open Subtitles | . إصغي , انا لن أعتذر عما حدث |
Ondan hazzetmediğim için özür dileyecek değilim. | Open Subtitles | لن أعتذر عن كُرهي لها |
Tutumlu olduğum için özür dileyecek değilim. Tutumlu mu? | Open Subtitles | انا لن اعتذر لك لكوني مقتصد |