Ne mırıldanıyordu? Ölmesi bu kadar uzun zaman aldığı için özür diliyordu. | Open Subtitles | بماذا كان يفكر لقد كان يعتذر, لأنه أحتاج الكثير من الوقت ليموت |
Sonra ağzıma bir şey boca etti. Genç olan sürekli özür diliyordu. | Open Subtitles | ثمّ صبّ فيه شيئًا، وما انفكّ الأصغر يعتذر... |
Ama hep özür diliyordu. | Open Subtitles | لكنه يعتذر دائما |
- Castle, aramadığı için özür diliyordu. | Open Subtitles | كان (كاسل) يعتذر فحسب لعدم إتّصاله |
İki yöne de bakmadığı için özür diliyordu. | Open Subtitles | كانت تعتذر انها لم ترى الامور بكلا الجانبين |
Affedersiniz-- Alan, sürekli özür diliyordu yani içeri girdiğinde ve ben neler olduğunu anlayamamıştım. | Open Subtitles | ظلّ... ظلّ (ألان) يعتذر حينما دخل إلى هنا، ولم أكن أعرف ما كان يدور في البداية، |
Matty orospunun biriyle öpüştüğü için özür diliyordu. | Open Subtitles | (ماتي) كان يعتذر عن تقبيله لساقطة. |
Benden özür diliyordu. | Open Subtitles | كانت تعتذر مني |