Seni gerçekten özleyeceğim. Salon hiç bu kadar temiz olmamıştı. | Open Subtitles | سأشتاق إليك، وهذا المكان لم يكن بهذه النظافة من قبل |
Müzik ve spor zevklerimizin pek uyuştuğunu söyleyemeyeceğim ama hepinizi özleyeceğim çocuklar. | Open Subtitles | أعرف أننا لم نتفق ،حول الموسيقى والرياضة لكن سأشتاق إليكما هيا، مصافحة |
Teşekkürler, her sabah, gazeteyi alırken gördüğüm dostça yüzünü özleyeceğim. | Open Subtitles | شكراً، أنا سأفتقد وجهك اللطيف بكل صباح عندما أحضر الجريده |
Binlerce küçük parçaya ayrıldığında eminim ki seni çok özleyeceğim. | Open Subtitles | أنا متأكد من أننى سأفتقدك عندما تتفتت إلى ألف قطعة |
Virginia artık gidiyor. Seni özleyeceğim. | Open Subtitles | إننى سوف أفتقدك ، هل أنت واثقة أنك لست مريضة ؟ |
Kimlerle olduğunu merak edeceğim. Seni özleyeceğim. | Open Subtitles | لن أعرف مع من تقضي لياليك وسوف أشتاق إليك |
New York'u terk edersem, sizi özleyeceğim. | Open Subtitles | كما تعلمين , سأشتاق إليكِ عندما اغادر نيو يورك |
Vedalaşmak istemiyorum, çok özleyeceğim. | Open Subtitles | أنا لا أريد أن أقول لك وداعا ولكنني سأشتاق لك كثيرا |
Olması gereken bu. Ve inan bana, burayı özleyeceğim. | Open Subtitles | هكذا تجري الأمور ولكن صدقني سأشتاق جداّ لوطني |
Aslında, ben bile süper cadı olmak özleyeceğim sanmıyorum. | Open Subtitles | في الحقيقة ، لا أعتقد أنني سأشتاق لأن أكون ساحرة خارقة |
Ben de, Sam, seni gerçekten özleyeceğim, umarım bunu biliyorsundur. | Open Subtitles | و انا ايضاً ، انا سأشتاق إليكِ كثيراً يا سام آمل انكِ تعرفين هذا |
İnanmayabilirsin, ama seni özleyeceğim. | Open Subtitles | . حسناً , ربما لن تصدقى ذلك , ولكنى سأشتاق إليكى |
Saçma ama psikopatların, nevrotiklerin, şizofrenlerin hepsini özleyeceğim. | Open Subtitles | يبدو سخيفاً لكننى سأفتقد كل شخص من المرضى فى هذا المكان |
Yeni burnunu özleyeceğim, ama ona şifreyi söylemeyeceğim. | Open Subtitles | سأفتقد أنفك الجديد، لكنى لن أخبره بالرقم السرى مهما حدث |
Mesela ben kollarımla kelimeler yazmanın entelektüel heyecanını özleyeceğim! | Open Subtitles | أعرف أنني سأفتقد تلك الإثارة حول كتابة كلمات على ذراعيّ |
Seni özleyeceğim Eliza. O aptal fikirlerinden bir şeyler öğrendim. | Open Subtitles | سأفتقدك " إليزا " لقد تعلمت شيئا من أفكارك الغبية |
İzin verirseniz eğer... Ben de sizi özleyeceğim, Binbaşım. Bir asker olarak. | Open Subtitles | إن سمحت لي بالقول، فإني أنا أيضاً سأفتقدك يا سيدي |
Hayır, sensiz kendimi yanlız hissederim Seni korkunç özleyeceğim. | Open Subtitles | لا، سوف أشعر بالوحدة من دونك.. مسبقاً، أعرف أنِ سوف أفتقدك بشدة.. |
seni özleyeceğim. - Seninle çalışmak gerçekten güzeldi. | Open Subtitles | سوف أشتاق إليكَ فقد كان ممتعاً العمل معكَ |
Onun o bulaşıcı gülümsemesini ve her günümüze kattığı neşeyi özleyeceğim. | Open Subtitles | وسوف أفتقد تلك الابتسامة المعدية والفرح الذي يحضره معه كل يوم |
Sarhoşken yaptığınız aramaları beslenme bozukluklarınızı ve hamilelik korkularınızı özleyeceğim. | Open Subtitles | سوف اشتاق لمكالماتكم الثملة اضراباتكم في الطعام خوفكم من الحمل |
Gidersen ben de seni özleyeceğim, ama öyle olması gerekiyor. | Open Subtitles | أنا سوف افتقدك إذا رحلت لكن لقد فاض بي الكيل |
Sadece metal somyaları özleyeceğim. | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي سأفتقده هي الأسِرّة المعدنية |
Taşranın en çok neyini özleyeceğim biliyor musun? | Open Subtitles | تَعْرفُ ما الذي سَأَتغيّبُ عنة أكثر حول البلادِ؟ |
Kaşlarımı özleyeceğim. Kâküllerimi de. | Open Subtitles | ساشتاق الى شعر حواجبي وايضا شعر مقدمة رأسي |
Onu sanki kendi annemi kaybetmişim gibi özleyeceğim. Tanrı korusun. | Open Subtitles | اني افتقدها كما افتقد امي اذا ماتت ، فليرحمها الله |
seni çok özleyeceğim. | Open Subtitles | نعم, يبدو سيئ بسبب أنني سوف أفتقدكم ياشباب |
Biliyor musun, bu eski atölye en çok özleyeceğim yer. | Open Subtitles | أتعلم شيئاً؟ هذه الورشه القديمه هى اكثر الأماكن التى سأفتقدها |
Kardeşimin en çok özleyeceğim yanı galiba... onun kararlılığı. | Open Subtitles | أكثر شيء أفتقده في أختي هو قوة عزيمتها |