Dünya üzerinde onun ne yaptığını bilen üç kişi var ve biri gitti. | Open Subtitles | ثلاث أشخاص في العالم أجمع فقط من يعرفون ما فعله. واحداهم قد اختفت |
Listesinde üç kişi var ve ikisi de tüm geceyi yaşlıların arasında geçirecek. | Open Subtitles | ثلاث أشخاص في قائمتها وشخصين منهم عالق في بيت الرعاية طوال الليل |
1946'da var olan her bir kişiye karşılık bugün yeryüzünde üç kişi var. 40 yıl içinde bu rakam dört olacak. | TED | هناك ثلاثة أشخاص على الكوكب لكل منا كان موجوداً عام 1946. خلال 40 سنة، سيكونوا أربعة. |
Hala ulaşılamayan üç kişi var. | Open Subtitles | لا يزال هناك ثلاثة أشخاص في عداد المفقودين. |
Azur'a yol gösterebilecek üç kişi var. | Open Subtitles | هناك ثلاثة اشخاص يمكن أن نعول عليه لعنة لجميع ازور. |
Senin bildiğini bilen üç kişi var. | Open Subtitles | هناك ثلاثة اشخاص يعرفون ما تعرفيه |
Altımızda hapsolmuş tam üç kişi var. | Open Subtitles | هناك ثلاثة رجال محصورين أسفلنا. |
Kontrol kulübesinde üç kişi var. | Open Subtitles | هناك ثلاثة رجال يتولون الحراسة |
Etrafına bak Şerif. Burada şu an üç kişi var. | Open Subtitles | انظر حولك أيها المأمور ثمّة ثلاثة أشخاص هنا الآن. |
Bayan Paige? Dışarıda üç kişi var. | Open Subtitles | حسنا يا سيدة بيدج هناك ثلاث أشخاص في الخارج |
Öndeki beyaz araçta üç kişi var. | Open Subtitles | "ثلاث أشخاص في سيارة بيضاء في الأمام" |
Dikkat etmen gereken üç kişi var: | Open Subtitles | هناك ثلاثة أشخاص يجب أن تحذر منهم |
Doğrusunu söylemek gerekirse IQ'su benden yüksek olan üç kişi var Ralph'ı da sayarsak dört. | Open Subtitles | و... و لتقال الحقيقة هناك ثلاثة أشخاص بمعدل ذكاء أكبر مني |
Aynı anda üç kişi var. | Open Subtitles | ثلاثة أشخاص هنا في نفس الوقت |