Listedeki isimleri Üçlemeci şehirlerindekilerle karşılaştırırız. Sonra da Üçlemeci'nin asıl adını öğrenir ve puşt herifi yakalarız. | Open Subtitles | وقارنيهم إسناديّاً مع مدن قاتل الثالوث، سنجد اسم قاتل الثالوث الحقيقيّ |
Sıradaki Üçlemeci kurbanını Üçlemeci'nin kurbanı olmaktan kurtarabiliriz. | Open Subtitles | فلعلّه يمكننا الحيلولة دون أن تصبح ضحيّة قاتل الثالوث المقبلة ضحيّته المقبلة |
Üçlemeci'nin 30 sene önce cinayet işlediği yeri bulduk. | Open Subtitles | وجدنا موقع جرائم قاتل الثالوث لثلاثين عاماً |
Çünkü o da Üçlemeci'nin kurbanlarından biriyse fotoğraflarda bir kül lekesi bulabilirsin. | Open Subtitles | لأنّها إن كانت إحدى ضحايا قاتل الثالوث فقد تجد لطخة رماد |
Güya yolun Üçlemeci'nin yolu olacaktı. | Open Subtitles | كان يفترض أن يكون قاتل الثالوث هو البديل |
Sana Üçlemeci'nin ailesini rahat bırak demiştim sense arkamdan iş çevirmişsin. Neye dayanarak bir de? | Open Subtitles | آمركَ بترك عائلة قاتل الثالوث وشأنها، فتذهب دون علمي، وبناءً على ماذا؟ |
Yani biz Üçlemeci'nin peşindeyken sen de öyleydin. | Open Subtitles | إذا بينما كنا نلاحق قاتل الثالوث كنتَ تُلاحقه أيضاً |
Peki Beaudry'nin eşyalarında ve kulübesinde Üçlemeci'nin DNA'sına rastlanmasını nasıl açıklıyorsun? | Open Subtitles | فكيف تفسّر ظهور حمض قاتل الثالوث النوويّ في قاطرة (بودري) وكوخه؟ |
Üçlemeci'nin bir sonraki hamlesini sınırlandırmamız gerek. | Open Subtitles | علينا تقليص خطوة قاتل الثالوث المقبلة |
Lundy, Üçlemeci'nin ritüelini yarıda kesmemek için ne kadar ileri gidebileceğini hafife aldı. | Open Subtitles | استهان (لاندي) بالمدى الذي قد يبلغه قاتل الثالوث ليحرص على عدم مقاطعة طقسه |
Henüz suç mahallerinin hiçbirinde Üçlemeci'nin izine rastlamadım. | Open Subtitles | "لا يزال عليّ إيجاد توقيع قاتل الثالوث في أيّ من مسارح جرائمه" |
Bana Üçlemeci'nin nerede olacağını söylüyorlar ama kimi aradığımı bilmem gerekiyor. | Open Subtitles | "الطقس، يدلاّني أين سيكون قاتل الثالوث" "ولكن عليّ أن أعرف عمّن أبحث، يجب أن أتأكّد" |
Lundy, Üçlemeci'nin ritüelini yarıda kesmemek için ne kadar ileri gidebileceğini hafife aldı. | Open Subtitles | استهان (لاندي) بالمدى الذي قد يبلغه قاتل الثالوث ليحرص على عدم مقاطعة طقسه |
Henüz suç mahallerinin hiçbirinde Üçlemeci'nin izine rastlamadım. | Open Subtitles | "لا يزال عليّ إيجاد توقيع قاتل الثالوث في أيّ من مسارح جرائمه" |
Bana Üçlemeci'nin nerede olacağını söylüyorlar ama kimi aradığımı bilmem gerekiyor. | Open Subtitles | "الطقس، يدلاّني أين سيكون قاتل الثالوث" "ولكن عليّ أن أعرف عمّن أبحث، يجب أن أتأكّد" |
Üçlemeci'nin DNA'sını eşleştirmeleri imkânsız. | Open Subtitles | "هيهات أن يجدوا مطابقاً لحمض قاتل الثالوث النوويّ" |
Harika. Şimdi de senin Üçlemeci'nin radarına girmenden endişeleneceğim. | Open Subtitles | "عظيم، بات عليّ الآن القلق حيال أن يفطن قاتل الثالوث لأمركِ" |
Üçlemeci'nin vadesi dolmuş. Bu olanlar da bunu doğruluyor. Dex! | Open Subtitles | "لقد استوفى قاتل الثالوث أجله، وهذا يؤكّد ذلك" |
Üçlemeci'nin cinayetlerinin zamanlamalarına bak. | Open Subtitles | -أنا مشغولة قليلاً انظر إلى توقيت جرائم قاتل الثالوث |
Uyluk atardamarına tek bir kesik atılmış. Üçlemeci'nin cinayet şekli bu. | Open Subtitles | جرح وحيد للشريان الفخذيّ، إنّنا نطالع أسلوب "قاتل الثالوث" هنا |