Herkes benden bir parça istiyor. Terapistim bile ülke dışında. | Open Subtitles | كل منهم يريد قطعة من لحمي طبيبي النفسي خارج البلاد |
Şu andan itibaren kardeşimin ölümüne 24 saat var; ancak benim düşünceme göre 24 saat içinde biz ülke dışında olacağız. | Open Subtitles | بعد 24 ساعة من الآن سيتم إعدام أخي لكن من وجهة نظري أنا بعد 24 ساعة من الآن سنكون خارج البلاد |
Biri bana tüm Navy SEAL'lerin kaçış planı olduğunu söylemişti, ülke dışında gizli bir yerde başka bir kimlikleri ve banka hesapları varmış. | Open Subtitles | شخص ما اخبرنى ذات مرة ان كل اعضاء البحرية لديهم مكان سرى خارج البلاد حيث لديهم هوية اخرى و حساب بنكى اخر جاهز |
Burns ona, bir süreliğine ülke dışında olacağını söylemiş. | Open Subtitles | على ما يبدو أنّه أخبرها أنّه خارج البلد لفترة من الزمن |
Diğerlerinde ise ülke dışında olduğu kanıtlanabilir. | Open Subtitles | وبعضهم حدثت في الوقت الذي يمكننا تأكيد أنه كان خارج البلد |
Web sayfasının sunucusu ülke dışında bir yerde ve blog'un güncellemelerini internet kafeden yapıyor. | Open Subtitles | شركة استضافة الموقع خارج الدولة ويحدث أطروحاته من مقاهي الانترنت |
Çok üzgünüm efendim, ama Bay Cooke pazartesiye kadar ülke dışında. | Open Subtitles | أنا آسفة جداً يا سيدي، ولكن السيد كوك لن يعود من خارج البلاد قبل يوم الاثنين |
Güya ülke dışında iş gezisine gitmiş ama sence de kulağa biraz şüpheli gelmiyor mu? | Open Subtitles | من المفترض أنه في رحلة عمل خارج البلاد و لكن هذا يثير الشكوك, ألا تظنين ذلك؟ |
Onun ülke dışında olduğunu gösteren bir tarih de olabilir... | Open Subtitles | قد يكون هنالك تاريخ إضافيّ يجعله خارج البلاد |
Onlar şu an, anlama aşamasındalar. ülke dışında stres azalmasının değişik tekniklerini bulmaya çalışırlar. | Open Subtitles | كيف أن يحصلوا على أمدادات للدراسة بأسعار مخفضة خارج البلاد |
Birliklerimiz hazırlık seviyesinin çok gerisindeler. Bazı bakanlarımız ülke dışında. | Open Subtitles | إنّ قواتنا العسكرية في حدّها الأدنى من الإستعداد و العديد من الوزراء كذلك خارج البلاد. |
Decker olayından sonra ortalık durulana kadar ülke dışında kalmaya karar verdi. | Open Subtitles | حسناً ، تخلصت من ديكر وشعرت أنه من الأفضل لها البقاء خارج البلاد حتى تهدأ لأمور قليلاً |
Şimdilik ülke dışında olmasının sakıncası yok ama bir ay sonra onu alıkoyacağım, doğuma kadar. | Open Subtitles | حسناً، لا بأس إن كان خارج البلاد الآن، لكنه لن يغادر الشهر القادم حتى أضع مولودي. |
ülke dışında bir göreve gitmenin sorunlarından biri sevdiklerinizin hayatından kendinizi çıkarmanızdır. | Open Subtitles | أحد مشاكل حمل المهمة خارج البلاد هي أن تقوم بطرح نفسك من حياة الأشخاص الذين تحبهم |
Bu sitelerin ülke dışında olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | إعتقدتُ أنّ جميع هذا المواقع من خارج البلاد. |
ülke dışında, cenaze töreni için alışverişte olacağım | Open Subtitles | ساذهب خارج البلاد لاشترى ثوب الجنازة |
ülke dışında olması iyi. Olanları düşünürsek. | Open Subtitles | ذلك جيد انها خارج البلاد بعيدة عما يحدث |
Ama eğer Tata ve çocuklar ülke dışında olurlarsa, sen de özgürce savaşını verirsin. | Open Subtitles | لكن إن كانت تاتا و الأطفال خارج البلد ستكون حراً لتشن حربك من دون قيود |
ülke dışında olduğunu söyledi. | Open Subtitles | سألته فأجاب بأنه كان خارج البلد. |
ülke dışında olduğu iddia ediliyor. | Open Subtitles | لقد إدعو أنه خارج البلد |
ülke dışında seyahatte. | Open Subtitles | إنها مسافرة خارج البلد. |
Sekreteri bana onun ülke dışında olduğunu söyledi. | Open Subtitles | قالت إنه كان خارج الدولة |
ülke dışında gizli bir üsse götürüp gelişmiş sorgu teknikleri uygularsak daha çabuk konuşturabiliriz. | Open Subtitles | سيدي، أعتقد أنه بوسعنا الحصول على إجابات بصورة أسرع لو كنتَ تنوي نقله من اراضي الولايات المتحدة إلى موقع أسود من أجل إستجواب أقوى |