ويكيبيديا

    "ülkelere" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • البلدان
        
    • بلدان
        
    • الدول
        
    • بلد
        
    • دول
        
    • للدول
        
    • لدول
        
    • لبلدان
        
    • للبلدان
        
    • لدولة
        
    • نسب
        
    Ve henüz yabancı ülkelere gönderilmedi bile. TED انه ليس حتى في البلدان الأجنبية حتى الآن.
    Burası diğer araştırma türlerinin sonuç vermesi gerektiği yer ve işte bu yüzden PISA, ülkelere neler yapmaları gerektiğini söyleme konusunda girişimde bulunmuyor. TED وفي هذه النقطة بالذاتعلى أشكال أخرى من البحث التدخل وهو الأمر الذي يجعل برنامج بيسا لا يغامر بإملاء الطريق التي على البلدان اتباعها.
    Yani Gana, Nijerya, Togo ve bunlar gibi diğer ülkelere küresel fikrine karşı milliyetçiliği nasıl sunabilir ve meşrulaştırabiliriz? TED لذا كيف نقدم ونبرر فكرة العالمية مقابل الوطنية للناس في بلدان مثل غانا ونيجيريا والتوغو وبلدان أخرى مثل ذلك؟
    Ve Malavi'ye, yalnızca Malavi'ye değil, diğer ülkelere de: Var olan yasalarla ilgili olarak, bir yasa uygulanana kadar yasa değildir. TED وهناك شيء آخر لمالاوي وليس فقط مالاوي بل الدول الأخرى أيضا فإن القوانين التي هناك لا تكون قوانين حتى يتم فرضها
    Şüphe çekmeden aletleri başka ülkelere taşımak için paravan da olabilir. Open Subtitles وقد تكون طريقة لنقل المعدات إلى بلد آخر دون دفع الشبهات
    E-atık bazen emeğin ucuz, çalışma koşullarının zayıf olduğu ülkelere kasıtlı olarak ihraç edilmektedir. TED يتم تصدير المخلّفات الإلكترونية أحياناً عمداً إلى دول ذات عمالةٍ رخيصةً تعمل في ظروفٍ قاسية.
    Böylece görebiliriz. Zengin ülkeler 60 yıldır yoksul ülkelere yardım gönderiyorlar. TED قامت الدول الغنية بإرسال المساعدات للدول الفقيرة طوال الستّين عاما الماضية.
    Suçlu iadesi olmayan ülkelere giden 5 kişinin kimliklerini çaldığın bilgisi de elimizde. Open Subtitles كما أننا نعرف أنك سرقت هويات خمسة أشخاص متوجهين لدول لا تسلم المجرمين
    Neden diğer ülkelere tüm bu yardımlara kendimizin ihtiyacı varken yardım göndermeye devam ediyoruz? TED لماذا نستمر في إرسال مساعدات خارجية لبلدان أخرى في حين نحتاج نحن كل المساعدة التي نستطيع أن نتحصل عليها لأنفسنا؟
    Bu yüzden öğrencileri akademik olarak başarılı olan ülkelere baktım ve öğretmenlerin gelişimlerine yardım için onların ne yaptıklarına baktım. TED لدى بحثت عن البلدان التي لديها طلبة متفوقين أكاديميا، وبحثت عما يقومون به لمساعدة مدرسيهم على التحسن.
    Gelişmekte olan ülkelerdeki göçmenlerin, gelişmekte olan ülkelere gönderdiği para; 413 milyar dolar. TED المهاجرون من البلدان النامية يرسلون الأموال إلى بلدانهم 413 مليار دولار
    Birçok zengin ülkede de belirli ülkelere para göndermek tamamen yasak. TED الكثير من البلدان الغنية أيضًا تفرض حظرًا شاملًا على تحويل النقود إلى بلدان معينة
    Elimizdeki teknoloji biyonik kulaktan 40 kat daha ucuza uygulanabilir, bu da teknolojiyi tüm dünyaya, en fakir ülkelere bile erişilebilir kılıyor. TED أما هذا الاختراع فهو أرخص من زرع القوقعة بأربعين مرة، مما يفتح الباب أمام هذه التقنية عالمياً حتى في البلدان الأكثر فقراً.
    Üç milyonun üzerinde insan sınırları geçti ve komşu ülkelere sığınmacı olarak yerleşti ve gördüğünüz üzere sadece küçük bir kısmı Avrupa'ya yerleşti. TED أكثر من ثلاثة ملايين شخص قد عبروا الحدود ووجدوا ملجئاً في بلدان الجوار، ونسبة صغيرة كما ترون انتقلت لتعيش في أوروبا.
    Aynı yıl, iş dünyası aynı ülkelere 3,7 trilyon dolar yatırım yaptı. TED في نفس السنة، استثمرت الشركات في تلك الدول النامية 3.7 تريليون دولار.
    Filmler işgâl altındaki ülkelere has motiflerle süslenmişti. Open Subtitles فى كل بلد تم أحتلاله كانت رسالة الفيلم تُشحذ بحوادث نابعة من ثقافة المحلية للأقليم ذاته
    Barış sağlamak ve savaşları durdurmak için yapabilceğimiz şeylerden biri de dünyadaki en zengin ülkelerinin gelişmekte olan ülkelere yardım ettiğinden emin olmak. TED وأحد الأشياء التي نستطيع فعلها لإيقاف الحروب وإحلال السلام هو التأكد من أن أغنى دول عالم تساعد الدول النامية.
    O zaman, ülkelere ve belirli materyal ve verilere göz atarak başlayalım. TED لذلك دعونا نبدأ بالدخول للدول. وإلى المواد والبيانات المحددة.
    Sonuçta şunu gördük: Akbabalar çok farklı ülkelere gidiyor. Bu yüzden, eğer bir probleme yerel gözlüklerle bakarsanız, pek de iyi sonuçlar elde etmezsiniz. TED نرى أنها تسافر لدول عديدة، لذا إذا حاولت النظر إلى الأمر على أنه شأن محلي، فهذا لن يساعدك كثيرا.
    Bu adam, adını bile duymadığım, ülkelere gitmiş. Open Subtitles إن هذا الرجل سافر لبلدان حتى أنا لا أعرف بإسمها
    Bu nedenle insanlar komşu ülkelere kaçmaya devam ediyorlar, ve biz onlara çölün ortasında mülteci kampları kuruyoruz. TED لذلك يستمر الناس بالفرار للبلدان المجاورة، ونحن نبني لهم مخيمات لاجئين في الصحراء.
    Neler oluyor? Kutu diğer ülkelere açık arıttrma ile satışa sunuldu. Open Subtitles سيتم بيع الصندوق في المزاد لدولة منافسة
    Ve araştırma şunu belirtiyor: Tecavüz, zina, gayrimeşru çocukların, ve hatta madde bağımlılığı, fuhuşun yüzdesi kadınların araba kullandığı ülkelerde, kadınların araba kullanmadığı ülkelere göre daha fazla olduğunu belirtiyordu. TED وتقول هذه الدراسة، نسب الاغتصاب، الزنا، أبناء السفاح، وحتى تعاطي المخدرات، والدعارة في الدول التي تقود فيها النساء السيارات هي نسب أعلى عن الدول التي لا تقود فيها النساء السيارات.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد