Kuzey Asya ülkelerindeki çocuk işçiliğinde %80 düşüş yaşandı. | TED | وكانت نتيجتها إنحدار في عمالة الأطفال في بلدان جنوب آسيا بنسبة 80 في المئة. |
Uyumsuz yazılım kullanan Güney Amerika ülkelerindeki şirketlere yardımcı olmak için bilgisayar yazılımları tasarlıyoruz. | Open Subtitles | لمساعدة الشركات في بلدان امريكا الجنوبية التي تستخدم انظمة ليست ملائمة |
Aslında evet şirketlerin üçüncü dünya ülkelerindeki pis işlerini yaptırmak için kullandığı bir dolu Güney Afrikalı güvenlik danışmanları var. | Open Subtitles | نعم, اقصد, هناك عدد من الخبراء الأمنيين من جنوب افريقيا و الذين اعتاد شركاتهم القيام بالأعمال القذرة في بلدان العالم الثالث |
Daha önceki hareket tarzları, Yugoslavya, Romanya, Bulgaristan gibi Doğu Avrupa ülkelerindeki kadınlara batıda hizmetçilik, bakıcılık işleri önermekmiş. | Open Subtitles | مهمتهم السابقة كانت هو إنبثاق النساء من بلدان شرق أوربا مثل (يوغوسلافيا), (رومانيا), (بولغاريا) |
Ülkemizdeki ve diğer latin amerika ülkelerindeki | Open Subtitles | أنه الشخص المسؤول في بلادنا وفي كافة أمريكا اللاتينية |
İnsanları kızdırmak ve ülkelerindeki yozlaşmış unsurlara karşı öfkelendirmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد من الشعب أن يصبح غضبا و ثائرا حول العناصر الفاسدة في بلادنا. |
Gördüğünüz gibi memur beyler; Leslie, arkadaşlarıyla gevezelik etmenin üçüncü dünya ülkelerindeki bölünmelerden daha önemli olduğunu sanıyor. | Open Subtitles | كما ترون، أيها الضباط من الواضح أن (ليزلي) تظن أن التحدث إلي صديقتها أكثر أهمية من معرفة تنوع التعليم في بلدان العالم الثالث |