ويكيبيديا

    "ülkelerinin" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • بلادهم
        
    • دول
        
    • بلدهم
        
    • الدول
        
    • دولتهم
        
    • بلدان
        
    Çin'in Y neslinin yüzde doksanüçü ülkelerinin geleceği açısından iyimser. TED 93% من جيل الألفية في الصين متفائلون بشأن مستقبل بلادهم.
    Kendi ülkelerinin lisans verme sınavlarına girebilmeleri gerekiyor. TED هم يحتاجون أن يتمكنوا من الحصول علي امتحانات رخصة مزاولة المهنة في بلادهم.
    Genetik değişim olmadan Üçüncü Dünya ülkelerinin çoğu birkaç ay içinde açlıktan ölür, ve kalanlarımız da pek fazla devam edemez. Open Subtitles بدون التعديل الوراثي، معظم دول العالم الثالث ستموت جوعاً في غضون ثلاثة أشهر، أما البقية منا لن نكون بعيدين عنهم كثيراً
    Barış sağlamak ve savaşları durdurmak için yapabilceğimiz şeylerden biri de dünyadaki en zengin ülkelerinin gelişmekte olan ülkelere yardım ettiğinden emin olmak. TED وأحد الأشياء التي نستطيع فعلها لإيقاف الحروب وإحلال السلام هو التأكد من أن أغنى دول عالم تساعد الدول النامية.
    Kuzey Korelilerin ülkelerinin dışına çıkmalarına izin verilmiyor. Open Subtitles الكوريين الشماليين لا يسمح لهم بمغادرة بلدهم
    TEEB adında bir proje 2007 yılında, G8+5 ülkelerinin çevre bakanlarından oluşan bir grup tarafından başlatıldı. TED في 2007 بدأ مشروع يسمى تيب, وتم اطلاقه من قبل مجموعه من وزراء البيئة في مجموعة الدول 8 زائد 5
    Bazı Avusturyalıların isteği, ülkelerinin İngiliz monarşisinden uzaklaşarak cumhuriyet olması yönünde. Open Subtitles مايريدونه الاستراليين ان تكون دولتهم جمهورية والبعد عن التاج البريطاني
    Dünyanın bütün medeni ülkelerinin de beklediği budur. Open Subtitles هذا هو ، على أية حال ، المعيار الذي يـُحترم في جميـع بلدان العـالم المُتحضِـر.
    Birçok Japon politikacı ülkelerinin buna daha fazla tahammül edemeyeceğini anladı. Open Subtitles كثير من السياسيين اليابانيين أدركوا أن بلادهم قد لا تصمد أكثر من هذا
    ülkelerinin savunmasında aktif bir rol almaya çalışıyorlar. Open Subtitles الفرصه لان تكون لاعب دور فعال فى الدفاع عن بلادهم
    Kendi fakir ülkelerinin hazinelerini yağma edenler, kendi insanına eziyet eden, onları kıtlığa, umutsuzluğa, felaketlere sürükleyen. Open Subtitles الزعماء الذين ينهبون بلادهم الفقيره يعتبرون شعوبهم نفايات.. يقودونهم الى المجاعات و اليأس و الأمراض
    Çoğu hala ülkelerinin onları yabancı topraklarda ölüme terketmiş olduğu düşüncesinden sıyrılamamıştı. Open Subtitles الكثير كانوا غير قادرين على هز الإعتقاد بأن بلادهم تركتهم تتركهم للموت في أرض أجنبية
    Kraliyet ailesine hala insanlar hayranlık duyuyor ve onlar ülkelerinin kontrolünü ellerinde tutuyorlar. Open Subtitles الأسر المالكة لاتزال تسيطر على اعجاب الناس وكذلك السيطرة على بلادهم
    Ve Batı'nın gelişmiş ülkelerinin büyük bir cömertlikle yaptıkları şey de üçüncü dünya ülkelerindeki bu insanlara aslında ilaç alacak parası olmayan bu halklara bedava ilaç sağlamak oldu. TED إذاً فما فعلته البلدان الغربية البلدان المتقدمة، بكل كرم هو أنهم اقترحوا توفير عقاقير مجانية لكل الناس في دول العالم الثالث الذين لا يقدرون على توفير ثمن هذه العقاقير.
    Sizin kapitalizminiz 3. dünya ülkelerinin sırtından geçiniyor. Open Subtitles رأسماليتكم ترتاح على ظهور دول العالم الثالث
    Eski ordu mensubusun. Baltık ülkelerinin birinde eski özel harekât görevlisiydin. Open Subtitles أنتَ عسكريّ سابق من القوّات الخاصّة السابقة في دول البلطيق
    ülkelerinin artık onların olmadığı özgürlüklerinin ellerinden alındığı gerçeğini bir seferde bir kamera, bir cep telefonu, bir megabyte'la birlikte. Open Subtitles حتى أصبح بلدهم ليس ملكا لهم، ونُزعت منهم حرياتهم بالكامل كاميرا وراء هاتف جوال وراء ميجا بايت
    Düzenbaz ajanlar, ülkelerinin adını kullanarak onu ülke dışına çıkartmadan önce BM binasına sakladılar. Open Subtitles وأعوان عديمي الضمير، يستخدمون بلدهم كغطاء يخفونها في وكالة الأمم المتحدة إلى أن يستطيعوا تهريبها خارج البلد
    Bunun ileri sürdüğüyse, kadınların dinin toplumdaki yeri hakkındaki görüşlerinin dinin kadınlar için adeta kötü olduğu gibi bir tekil görüştense kendi ülkelerinin kültür ve bağlamlarıyla şekillendiğidir. TED الآن ما يوحي به ذلك هو كيفية رؤية النساء لدور الدين في المجتمع يتشكل أكثر عبر ثقافة بلدهم نفسه وسياقه من رؤية مُوَحَّدة مفادها أن الدين ضار ببساطة للنساء.
    Kıyı ülkelerinin deniz kıyısından 200 deniz mili yetkisi var. TED تتمتع الدول الساحلية بسلطة على أكثر من 200 ميل بحري من الساحل.
    Ortada böyle bir hal var ve bence şu an stok yapma ve Afrika ülkelerinin doğru yaptığı şeyler nelerdi sorusunu sorma zamanı. TED والآن لدينا هذه المشكلة وأعتقد أنه حان الوقت لنبدأ بالتقييم ونقول ما هي الأمور التي فعلتها الدول الأفريقية بشكل صحيح ؟
    Diktatörlüğün çöküşünden sonra, kızgın halk, özgürlük savaşçılar ile birlikte ülkelerinin eski diktatörünü canlı canlı yaktılar. Open Subtitles "بعد سقوط الديكتاتورية،" "قام الأهالي الغاضبون، والمقاتلون الأحرار" "بحرق ديكتاتور دولتهم السابق حيًا"
    Dünya ülkelerinin %86'sında mutluluk oranı son yıllarda arttı. TED ففي 86% من بلدان العالم، السعادة زادت في العقود الأخيرة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد