Öyleyse silahın bu mevkide olduğunu ümit edelim. | Open Subtitles | إذا لنأمل أن هذا هو موقع السلاح |
Öyle kalmasını ümit edelim. | Open Subtitles | لنأمل أن يبقى الوضع هكذا. باب عظيم. |
ümit edelim ki biraz pizza getirmiş olsun, çünkü; babacık açlıktan ölüyor. | Open Subtitles | لنأمل أنها جلبت البيتزا لأن والدك جائع |
Yarınki gecenin de en az bu gece gibi güzel geçmesini ümit edelim. | Open Subtitles | . دعنا نتمنى أن تكون ليلة الغد مثل هذه الليلة |
ümit edelim ki bugün hiç sorun çıkmasın. | Open Subtitles | دعنا نتمنى ألا تحصل جريمة اليوم |
-Gelecektir. Öyle olmasını ümit edelim. | Open Subtitles | . سيأتي . حسناً ، دعنا نتمنى ذلك |
ümit edelim de sen bunu kullanmak zorunda kalma. | Open Subtitles | لنأمل ألّا نحتاج أن نستخدمه عليكي. |
ümit edelim de Talus da öyle düşünsün. | Open Subtitles | لنأمل أن يعتقد تاليس" ذلك أيضاً" |
Görüşürüz Wiz, Jag. Yarın iş var, sıkıcı bir iş olmamasını ümit edelim. | Open Subtitles | وداعاً (ويز) ، (جاك) لدينا عمل غداً لنأمل ألا يكون رطباً |
En iyisini ümit edelim. | Open Subtitles | لنأمل الأفضل |