Daha 20 yaşında doktora tezini bitirmiş ve Avrupa'daki en iyi üniversitelerden davet edilecek kadar iyi bir yoldaydı. | Open Subtitles | في عمر العشرين فقط كان في طريقه لإتمام حصوله على درجة الدكتوراه و يكسب احترام الجامعات الكبيرة عبر أوروبا |
Kat, Afrika'daki en iyi üniversitelerden birinde eğitim almıştı, oh hayır, dünyadaki en iyi. | TED | كات حائزة على شهادة من إحدى أفضل الجامعات في أفريقيا، بل العالم. |
Onun bir de en iyi üniversitelerden birine giden bir kızı var. Kızı da, annesiyle ilgilenebilmek için, üniversite eğitimini yarıda bırakacak. | TED | لديها ابنة كانت ستنضم إلى واحدة من أفضل الجامعات. ستظطر لترك الجامعة كي تعتني بأمها. |
Gezdiğimiz üniversitelerden beğendiğin oldu mu? | Open Subtitles | أأعجبتك أى من الكليات التى اطلعنا عليها ؟ |
Ne diye onu en iyi üniversitelerden birine gönderme zahmetine girdik ki? | Open Subtitles | لماذا أرسلناه إلى لإحدى كليات القمه؟ |
Yüzme şampiyonusun, seçkin üniversitelerden burs kazanan birisin. | Open Subtitles | انت تعلم يا بطل السباحة الكبير المعروض لكل الجامعات الرائده. |
üniversitelerden teklif geldi. İnsanlar bana bakmaya başladı. | Open Subtitles | كل الحالات، عروض الجامعات الناس ينظرون إلي |
Nerelerden kabul aldığımı öğrenmek için üniversitelerden sonuç bekliyorum. | Open Subtitles | حسناً، أنا انتظر الرد من الجامعات لي أرى أين قد قبلت |
Aklından bile geçirdiğini düşünmediğim üniversitelerden gelen kabul mektupları. | Open Subtitles | هذه رسائل القبول من الجامعات أنا لم أعلم حتى أنكِ أخذتها بعين الإعتبار |
3000'in üzerindeler, başkanlar, rektör yardımcıları, profesörler ve akademik danışmanlar dahil NYU, Yale, Berkeley ve Oxford gibi en iyi üniversitelerden, öğrencilerimize yardım etmek için bize katıldılar. | TED | أكثر من 3000 منهم بما فيهم مدراء الجامعات و نوابهم الأساتذة الجامعيين و المرشدين الأكاديميين من أفضل الجامعات كجامعة نيويورك و ييل و بيركلي و أوكسفورد ساهموا معنا لمساعدة طلابنا. |
Tüm seçkin üniversitelerden burs kazanmıştı. | Open Subtitles | لديه منح لكل الجامعات الرائده. |
üniversitelerden cevap bekliyorum. | Open Subtitles | حسنا, انا انتظر الرد من الجامعات |
Şehirdeki en iyi üniversitelerden birindesin. | Open Subtitles | أنت في واحدة من أفضل الجامعات في البلدة |
Oradaki askeri üniversitelerden birinde öğretmenlik yapıyorum. | Open Subtitles | أدرس في إحدى الجامعات العسكرية |
Sanırım, oradaki üniversitelerden birinde ders veren bir amcası vardı. | Open Subtitles | ) أعتقد أن لديه عمّا يُدرّس في إحدى الجامعات هناك. |
Cantor, Viyana ve Berlin gibi büyük üniversitelerden davet almayı hayal ediyordu. | Open Subtitles | حلم (كانتور) دوماً بتلقي دعوى لواحدة من الجامعات الكبيرة مثل فيينا أو برلين، |
Homie, başvurduğun üniversitelerden cevap gelmiş. | Open Subtitles | (هومر) ها هي الجوابات من الجامعات التي تقدمت لها |
onlara karşı kullanabileceğimiz birşeyler biliyormusun sen hala üniversite çocuğusun ha üniversiteden kovuldum, hemde çok üniversitelerden, hatırlıyormusun? | Open Subtitles | هل لديك أي شيء نستطيع استخدامه ضدهم ؟ ما زلت تلميذ بالكلية أيها الفتى ؟ لقد تم طردى من الكلية والكثير من الكليات هل تتذكر ؟ |
Servis için üniversitelerden öğrenci toplama işindeyim. | Open Subtitles | جُندتُ للخدمة في الكليات |
Ve tüm üniversitelerden öğrenciler burada. | Open Subtitles | و طلاب من كل الكليات حاضرون هنا ... |
Oh, Harvard, Yale, Princeton, Cornell, isviçre büyün bu üniversitelerden atıldı bay Leland'ın hiçbir zaman beş parası yoktu şu 10 milyon doları olan ailelerdendi daha sonra birgün kendini vurdu, ve borçlarınıdan başka hiçbirşey geriye kalmadı. | Open Subtitles | (هارفارد ، يال ، برينستون ، كورنيل ، سويسرا) لقد طُرد من عدة كليات السيد (ليلاند) لم يكن يملك حتى 5 سنت |