O ünlülerden uzak durayım da her işi yaparım. | Open Subtitles | أي شيء أفعله للإبتعاد عن هؤلاء المشاهير الساقطين |
Eğlenceli olacağa benzer ama ben ünlülerden utanırım. | Open Subtitles | يبدو هذا ممتعاً لكن يجعلونني المشاهير حجلة |
Daha önce benim ünlülerden şikâyet ettiğim konularda şimdi sen şikâyet ediyorsun. | Open Subtitles | لم تكن من قبل أنت تتذمر بخصوص المشاهير لنفس الأسباب التي كنت أتذمر بخصوصها |
Listeye bakılırsa taklit ettikleri ünlülerden biride Jude Hays'miş. | Open Subtitles | هذه الاعلانات تضع جود هايز كاحد المشاهير الذين يتمثلون بهم |
Bak, diyorum ki, listesindeki ünlülerden birinin olabilir dediği farazi bir durumda kalırsan... | Open Subtitles | حسناً ، كل ما أقوله هو ، اذا كنتِ في حالة افتراضية وجود واحد من المشاهير في قائمتك |
Partilerde ki ünlülerden herhangi birine şantaj yapabilirdin. | Open Subtitles | كان يمكنك ابتزاز أي من المشاهير الذين كانوا بالحفل |
Siyasi ve savunma konuları olmaktan çıkıp, popüler kültürün bir parçası olduklarında, her yerden, kendi platformlarını kullanarak ünlülerden, müzisyenlerden atletlerden gelen sesler. | TED | حين تنتقل من كونها قضايا سياسية أو توعوية وتصبح جزءأ من الثقافة الشعبية تأتي تلك الأصوات من كل مكان، المشاهير مستخدمين برامجهم، الموسيقيين والرياضيين |
Hayranlarını geri çeviren ünlülerden nefret ederim. | Open Subtitles | أكره المشاهير الذين يرفضوا مشجعيهم |
Hayranlarını geri çeviren ünlülerden nefret ederim. | Open Subtitles | أكره المشاهير الذين يرفضوا مشجعيهم. |
Sanırım ünlülerden biri civara taşınmış olmalı. | Open Subtitles | أتمنى أنه لم ينتقل بعض المشاهير لحيّ |
Sanırım ünlülerden biri boşanıyor. | Open Subtitles | أعتقد أنّ بعض المشاهير سيتطلقون. |
-Hep ünlülerden başlarım. | Open Subtitles | أنا دائماً أبدأ مع المشاهير |
Bilmiyorum. ünlülerden nefret ederim. | Open Subtitles | -لا اعلم فانا اكره المشاهير |