Alüminyum üretiminden bahsediyorum. | TED | أنا أتحدث عن إنتاج الألمونيوم. |
Yaşayan hücreler yeni ürünler yapmak için doğanın en etkili makineleri, toplam ilaç pazarının %25'lik üretiminden sorumlu, bu da milyarlarca dolar demek. | TED | الخلايا الحية هي الآلات الطبيعية الأكثر فاعلية في إنتاج منتجات جديدة، بالنسبة للإنتاج فهي تساوي خمس وعشرون بالمئة من سوق الأدوية، ما يساوي مليارات الدولارات. |
Amacınızın, kişisel uçağın üretiminden çok Gosnell'in teknolojisini yabancı yatırımcılarınıza satmak olduğunu düşünmeye başladım. | Open Subtitles | حسنا , لقد كنت أتساءل فقط إذا كان لديك حافز أقل إنتاج الطائرات الشخصية وأكثر من بيع لتكنولوجيا Gosnell |
Enerji üretiminden sonra, çiftlik hayvanı yetiştiriciliği atmosfer dengesininin bozulmasına katkıda bulunan en büyük ikinci faktör. | TED | تعتبر الثروة الحيوانية ثاني اكبر مساهم في تغيير الجو بعد انتاج الطاقة. |
Bunun sonucunda, başka bir takım görevleri yanında serotonin üretiminden sorumlu olan SPR adlı gende bir dizi mutasyonlar olduğu ortaya çıktı. | TED | وما وجده هو سلسلة تغيرات في مورثة تدعى SPR، والتي هي مسؤولة عن انتاج السيروتونين، إضافة إلى أمور أخرى. |
(Kahkaha) Artık spor üretiminden sonra bile, sporlar geri püskürtüyorlar. | TED | (ضحك) الآن بعد إنتاج الأبواغ، يتم التنافر |
Aksine, enerji üretiminden çıkan kontrol etmediğimiz atıklar— buna "kirlilik" diyoruz, yılda yedi milyon insanı öldürüyor ve küresel ısınma seviyelerini çok ciddi tehdit ediyor. | TED | على العكس، النفايات التي لا نستطيع السيطرة عليها من إنتاج الطاقة -- والتي نسميها "التلوث،" فهي تقتل سبعة ملايين شخص سنوياً، وتهدد بشكل خطير مستويات الاحتباس الاحتراري. |
Mike, Sizi Dominic Barone ile tanıştırayım. Bu motorun dizayn ve üretiminden kendisi sorumludur. | Open Subtitles | ، (مايك) ، أريدك أن تقابل (دومينيك بورون) الرجل المسؤول عن تصميم و إنتاج هذا المحرك |