Merakla bekleme her şeyden daha fazla ürkütücüydü bence. | Open Subtitles | أظن أن التوقع كان تقريباً مخيفاً اكثر من أية شيء آخر. |
Lisede okul gezisine gitmiştik, ama yine de oldukça ürkütücüydü. | Open Subtitles | خلال رحلة ميدانية في الثانوية بالرغممنذلككان الأمر.. مخيفاً |
Evet, adamın içeriye dalışı çok ürkütücüydü ama, insanların sigaralarına dikkat etmesi gerekir. | Open Subtitles | أقصد، أعرف أن الوضع كان مرعباً حين اقتحم المكان لكن يجب أن يحذر الناس من سجائرهم |
İyi o zaman. Çünkü o oldukça ürkütücüydü. Onu FBI'a vermiştim. | Open Subtitles | حسناً جيد، كان ذلك مرعباً فقد أعطيتها للشرطه الفدراليه |
Hiçbir şey, gerçekten çok ürkütücüydü. | Open Subtitles | لا شىء لقد كان أمرا مخيفا بالفعل |
Gördüğüm bazı manzaralar o kadar ürkütücüydü ki, tüylerim ürperdi. | Open Subtitles | بعض المشاهد التي رأيتها كانت مخيفة جداً وأصابتني بالقشعريرة |
Konuşma rahatsız edici, yemekler yenilecek gibi değil, hediye paketleri de bayağı ürkütücüydü. | Open Subtitles | كانت الخطبة مقلقة و الطعام لا يؤكل -سأسعى خلفك ان لم تساعدني, ها ها" " -و حقائب الهدايا مخيفه للغايه |
Aslında biraz ürkütücüydü... çünkü çekici geç kaldı. | Open Subtitles | ...فى الواقع كانت ليله مفزعه قليلا لأن العربه التى قطرتها أخذت وقتا طويلا |
Evet, orası biraz ürkütücüydü ama kendi gözlerinle görene kadar nasıl olduğunu anlayamazsın. | Open Subtitles | حسناً هذا المكان كان مخيفاً ولكن كيف امكنك معرفه هذا .. مادام لم تراه بنفسك |
Caddenin karşısında duran birini gördüm de az önce, dik dik bana bakıyordu, çok ürkütücüydü. | Open Subtitles | لقد رأيت رجلا يقف بالشارع محدقاً بي , أجــــل , كان هذا مخيفاً |
Çok iyiydi, ürkütücüydü. | Open Subtitles | .. لقد كان لطيفاً هذا كان مخيفاً |
Hayır, ben izlemedim. Çok ürkütücüydü. | Open Subtitles | كلا، لم أستطع التفرج كان المنظر مخيفاً |
Dün akşam bizi takip ettin. Ne kadar ürkütücüydü.. | Open Subtitles | كنتَ تلاحقنا أمس ذلك كان مخيفاً. |
Penceremizden içeri bir tuğla girmesi ürkütücüydü. | Open Subtitles | عندما أتت تلك الطوبة عبر نافذتنا، كان مرعباً. |
Ooh, çok ürkütücüydü, kazmayla vurulmuş gibi oldum. | Open Subtitles | كان هذا مرعباً لقد صدمني كالأوزّة |
George Michael'ın aradığı kelime ürkütücüydü. | Open Subtitles | الكلمة التي كان يبحث عنها "جورج مايكل) هي "مرعباً) |
Belki sadece bana öyle geldi, ama biraz ürkütücüydü. | Open Subtitles | ربما بالنسبة إلي ولكن الأمر بدا مخيفا |
Bu oldukça ürkütücüydü. | Open Subtitles | كان ذلك مخيفا جدا |
İlk başta ürkütücüydü. | Open Subtitles | في البداية كان مخيفا. |
Çok ürkütücüydü, ama bu eşarp bana güç verdi. | Open Subtitles | لكنها كانت مخيفة للغاية وهذا الوشاح كان قوتي |
Gaz kaçağına rağmen... O biraz ürkütücüydü. | Open Subtitles | باستثناء حادثة تسرب الغاز كانت مخيفة |
Doğruca Daniel'a baktı. Gerçekten ürkütücüydü. | Open Subtitles | هي نظرت مباشرة لعينا "دانيال" وبدت مخيفه |
Aslında biraz ürkütücüydü... çünkü çekici geç kaldı. | Open Subtitles | ...فى الواقع كانت ليله مفزعه قليلا لأن العربه التى قطرتها أخذت وقتا طويلا |
- ürkütücüydü. - Niye Addison'la Connecticut'ta değilsin? | Open Subtitles | كان مخيف - لماذا لست في كونيتيكت مع أديسون؟ |