Hiç Üzülme lan. Aptal kadın, kendi etti kendi buldu. | Open Subtitles | لا، لا تقلق بشأن هذا جلب الغبي المرض على نفسه |
Üzülme yargıç, Kızılderililerin kalanına geldi. | Open Subtitles | لا تقلق أيها القاضى لقد انتهوا لآخر هندى |
Artik onun için Üzülme. O güvende. Takipçi bizim pesimizde. | Open Subtitles | لا تقلقي بشأنه الاَن , إنه بأمان والمتقصّي يلاحقنا نحن |
Üzülme, hiçbir kurpiyer onlar için gelmeyecek. | Open Subtitles | لاتقلق , لن يجرئ أي وسيط على حساب هذه المباراة |
Yazın da birlikteydik..Üzülme | Open Subtitles | و معظم الصيف أيضاً لا تحزني, فقط فكري بالأوقات الجميلة التي قضيناها سويةً |
Üzülme, dostun. | Open Subtitles | . لا تقلق يا رجل لقد قمت بأكثر من المطلوب |
Üzülme. Nasıl olsa, sen bir katilsin. | Open Subtitles | لا تقلق يا بانى يوجد من سوف يقتلك على أى حال |
Üzülme. Elias hiçbir şey kanıtlayamaz. | Open Subtitles | لا تقلق بخصوص ذلك لن يتمكن الياس من اثبات اى شئ |
Üzülme, Junior. Burada Audie Murphy ile takılıyorsun, dostum. Bravo Üç, Bravo Altı. | Open Subtitles | لا تقلق يا جونيور أنت مع ايدى ميرفى هنا يا رجل |
Sanki annemle içki içmek gibi ama Üzülme. Annem harika görünüyor. | Open Subtitles | إنه كإحتساء الشراب مع والدتي ، لا تقلقي ، إنها رائعة |
Ama Üzülme, zira seni seven bir ağabeyin var ve sana her zaman göz kulak olacak. | Open Subtitles | لكن لا تقلقي ، فلديك أخ كبير يحبك ودائماً سيعتني بك |
- Mesaj yok. - Üzülme canım. | Open Subtitles | ــ لايوجد أي رسائل يا سيدتي ــ لا تقلقي الآن يا عزيزتي |
Tamam. Pekala, tonlarca deneyimin yoksa hiç Üzülme. | Open Subtitles | حسناً ، لاتقلق إن لم تكن لديك الخبرة الكافيه لهذا |
Üzülme. Sen ona çok fazlaydın zaten. | Open Subtitles | لا تحزني , انتِ أفضل من ان تكوني معها على أي حال |
Üzülme. bana güven sonsuza dek benim olacağın gün uzak değil ve sonra... ama bir şey var... ben senin geç gelme alışkanlığını sevmiyorum. | Open Subtitles | لا تحزن. ثق في. ليس بعيدا ذلك اليوم الذى سنصبح فيه معاً إلى الأبد. |
Benim için Üzülme. Zaman çok çabuk geçiyor. | Open Subtitles | لا تأسف على حالى, ان الوقت يمر سريعا جدا |
Üzülme, bebek. Ben de aylardır onu görmek için uğraşıyorum. | Open Subtitles | لا تقلقى لقد كنت احاول ان اراه منذ شهور و شهور و شهور. |
- Yok, Üzülme. Ben hiç bu kadar mutlu olmamıştım. - Bilseydim takıImazdım. | Open Subtitles | كلا , لا تأسفي لم اكن سعيداً من قبل كالآن |
hayır... Üzülme. bu yıl Sargi'ni alacaksın. | Open Subtitles | لا لاتقلقي. هذه السَنَةِ سوف تحصلين علية |
Üzülme. Futbol hayatımı 80.000 kişinin önünde bitirmek kötü değil. | Open Subtitles | لا تتأسف, الخروج امام 80000 متفرج ليس سيئا |
Eğer ilk seferinde vuramazsan sakın Üzülme... | Open Subtitles | الآن لا تنزعج في المرة الأولى التي ترمي بها ولا يحدث شيء |
Üzülme,bunun seninle alakası yok. | Open Subtitles | لا تتأسفي هذا ليس له علاقة بكِ |
"Üzülme.hadi gülümse" her zaman gülümse çok güzel bir gülüşün var. | Open Subtitles | لا تكن حزينا و هيا إبتسم إبتسم دائما عندك إبتسامة جميلة |
Bunu yapmazsam çok öfkelenecektir. Ne söylerse söylesin, Üzülme. | Open Subtitles | سوف يغضب إن لم أفعل ذلك أياً كان ما سيقول لا تنزعجي |
asla düşmanı incittiğine Üzülme, eğer bedeniyle birlikte ruhunu da ele geçirmek istemiyorsan. | Open Subtitles | لا تشعر أبداً بالآسف عندما تضرب خصم أو عدو لك إلا إذا غزوت جسده أو أخذت روحه |