İki üzümden, iki somundan veya iki kar tanesinden birini seçebilirim her zaman. | Open Subtitles | أستطيع دائماً الاختيار بين حبتي عنب, قطعتي حلوى, و ذرتي ثلج |
Beklemek, tartıImak ve fazladan bir tane üzümden suçluluk duymak için yediğim her şeyin listesini tutmaktan. | Open Subtitles | الانتظار والوزن و التفكير المستمر في أي شئ آكله و الشعور بالذنب إذا أكلت حبة عنب زيادة |
Eğer çok pahalıya mal olmayan bir salkım... üzümden yapılmış şarabı... bulabilirsen, o zaman, hayatım, dünyanın geri kalanı ile uyum içindesindir. | Open Subtitles | لو كان يمكنك ايجاد أفضل عنب الذيلايسببفيقطعرجلأو ذراع, |
Veya üzüm. üzümden asla sıkılmam. | Open Subtitles | أو بعضاً من العنب ، و هو ما لم أنّل منه كفايتى مطلقاً |
Veya üzüm. üzümden asla sıkılmam. | Open Subtitles | أو بعضاً من العنب ، و هو ما لم أنّل منه كفايتى مطلقاً |
-Şarap üzümden yapılır! -Şarap üzümden yapılır! | Open Subtitles | "النبيذ يُصنع من العنب" - "النبيذ يُصنع من العنب" - |
Onun da içtiği şarap üzümden yapılır. | Open Subtitles | . النبيذ الذي تشربه مصنوع من العنب |
- Şarap üzümden yapılır. | Open Subtitles | أن النبيذ يُصنع من العنب |
Şarap ayrıca üzümden de yapılabilir. | Open Subtitles | !"النبيذ يمكن أيضاً أن يُصنع من العنب" |
üzümden yapılır. Buyrun. | Open Subtitles | وهو معمول من العنب |