Beni üzen şey bana bir şans bile vermemiş olman. | Open Subtitles | ما يزعجني هو أنك لم تعطني أي فرصة لأثبت ذلك. |
Sanırım beni en çok üzen şey iki yüzlülük oldu anne. | Open Subtitles | أعتقد أن أكثر ما يزعجني حول يا أمي، هو النفاق. |
Hayır, beni asıl üzen şey; çalışmanı kavrayamamam sana engel olabilecekken yanlış yola sapmama müsaade etmek için yavaşlamayı kabul etmen. | Open Subtitles | لا، ما يزعجني هو أن كنت على استعداد لإبطاء بالنسبة لي لاسمحوا لي السير في الطريق الخطأ، عندما يكون ذلك لظل أعاقك، |
Beni üzen şey bu değil ama. | Open Subtitles | ولا أعرف لماذا، لكن ليس هذا ما يزعجني. |
Beni üzen şey bu değil ama. | Open Subtitles | ولا أعرف لماذا، لكن ليس هذا ما يزعجني. |
Beni üzen şey bana bir şans bile vermemiş olman. | Open Subtitles | ما يزعجني هو أنك لم تعطني ولو فرصة حتى! |
Hayır asıl beni üzen şey gerçekten Louis hakkında konuşmak istiyorken ihtiyacın olup olmadığını sormaya geldim demen. | Open Subtitles | ما يزعجني هو أنكِ قلتي أنكِ هنا لترين ما إذا كنت أحتاج لشيء ما (في حين أنكِ كنتِ تريدين الحديث عن (لويس |