Ama tahrip edilen bir arabadan çıkan zarfı incelemek üzereyim. | Open Subtitles | لكنني على وشك تفقد هذا الظرف هنا من سيارة مخربة |
Ve burada hiçbir yerin ortasında yalnızım, sakat bir bacakla ölmek üzereyim. | Open Subtitles | على وشك الموت بسبب جرح فى الساق. حسناً , انت لست وحيداً. |
Daha fazla şey bulmak üzereyim... birkaç kişiyle görüşmeye çalışıyorum. | Open Subtitles | أنا على وشك استيضاح المزيد وأسعى للتحدث مع بعض الرجال |
Küçük fransız bir kızla dövüşeceğim, ve bence onun le kıçını tekmelemek üzereyim. | Open Subtitles | على وشك أن أقاتل هذه الفتاة الفرنسية و اعتقد بأني سأهزمها شر هزيمة |
Yeni bir projeyle çığır açmak üzereyim ve yardım edicen birini arıyorum. | Open Subtitles | .. وأنا على وشك الدخول في مشروع جديد .. وأبحث عن عمّال |
Daha önce hiç söylemediğime yemin edebileceğim bir şey söylemek üzereyim. | Open Subtitles | أنا على وشك أن أقول شيئا قد أقسمت على عدم قولة |
Bir adama boktan gününün iyice boka sardığını söylemek üzereyim. | Open Subtitles | أنا على وشك إخبار رجل أن يومه السيء سيصبح أسوأ. |
Onunla konuşmak üzereyim. - Mektuplardan bir şey çıktı mı? | Open Subtitles | انا على وشك التحدث لها هل اخبرتكم الرسائل اي شئ؟ |
İçimdeki ateşi dışarı çıkarmak üzereyim ve sana kim söyledi bunu? | Open Subtitles | أنا على وشك الخروج اطلاق النار وقلت للتو منظمة الصحة العالمية. |
ve bu sangria'ya, huzur içinde yatsın, çünkü onu bitirmek üzereyim. | Open Subtitles | و هذا النبيذ، اتمنى أن يرقد بسلام لأنني على وشك قتله |
Paramı kaybettim, babamı kaybettim ve şimdide hayallerimi kaybetmek üzereyim. | Open Subtitles | لقد خسرت أمواري ووالدي، والآن أنا على وشك خسارة حلمي. |
Bu genç çocuğu çok acele bir konuda sorgulamak üzereyim. | Open Subtitles | أنا على وشك إستجواب هذا الرجل الصغير بمسألةٍ هامة للغاية |
Ayrıca "Kim Değişti ve Kim Öldü" kitabını bitirmek üzereyim. | Open Subtitles | وأنا على وشك إنهاء من الذي تغيّر ومن الذي مات |
Oysa şu anda ticari amaçlar güden bir mantık evliliği yapmak üzereyim. | Open Subtitles | و هـا أنـا على وشك الدخول في مـا يسـاوي .. معـاملة تجـارية |
Dikkatinizi buraya verin çünkü size hayatın sırrını vermek üzereyim. | Open Subtitles | الآن، أعيروني إهتمامكم لإني على وشك إخباركم سر في الحياة |
Her neyse, Yani, sahip olduklarımın... yarısına veda etmek üzereyim. | Open Subtitles | حسنًا، على اي حال أنا على وشك توديع نصف ممتلكاتي |
Senden bıkmak üzereyim. | Open Subtitles | أكاد أن اصاب بالمرض والأرهاق بسببك، كان عليك الانتظار قليلا |
- Kovulmak üzereyiz! - Ben Pulitzer ödülünü almak üzereyim. | Open Subtitles | كدنا ان نفصل من العمل وانا كدت انال جائزة الـبليتذر |
Kovanın dışında bir F302'nin içindeyim, geminizi havaya uçurmak üzereyim. | Open Subtitles | أنا خارج السفينة الأم على متن مقاتلة302 أوشك على تفجير سفينتك |
Kalp krizi geçirmek üzereyim. Harika, değil mi? | Open Subtitles | أَوْشَكْتُ أَنْ أصاب بنوبة قلبية ألَيست رائعة؟ |
Ben de onu eve yollamak üzereyim. Endişeleneceğini biliyordum. | Open Subtitles | لقد كنت علي وشك ارسالها للمنزل كنت أعرف بأنك ستقلقين |
Bu gayet normal. MR'ı açmak üzereyim.. | Open Subtitles | هذا طبيعي جداً أوشكت على تشغيل الرنين المغناطيسي |
Dünyanın en büyük suçlusunu adalete teslim etmek üzereyim. | Open Subtitles | انا على وشك ان اُحضر اعظم مجرم الى العدالة |
Koşudan şimdi döndüm ve çıkmak üzereyim ve şu anda biraz meşgulüm. | Open Subtitles | لقد عدت لتوي من الركض وانا في طريقي للخارج ومشغولة نوعا ما |
Vaktim doluyor neredeyse. Dönmek üzereyim yine işkence ateşlerinin kükürtlü alevlerin içine. | Open Subtitles | ان ساعة رجوعي اقتربت رجوعي الى النيران الكبريتية المعذبة |
- Emin değilim. Çok teorik bir şey ama çözmek üzereyim. | Open Subtitles | اسمع، لستُ واثقاً، إنه نظريّ جداً لكنني على وشكِ حلّه |
Bay Sullivan, daha önce de söylediğim gibi evlenmek üzereyim. | Open Subtitles | سيد سولوفان كما قلت أنا أستعد للزواج |
Ulusal bir magazin dergisinin Peter Florrick'in bir kampanya çalışanı ile yatmasıyla suçladığı bir haber için araştırma yaptığını yayınlamak üzereyim. | Open Subtitles | أنا بصدد نشر قصة تقول أن مجلة معروفة تنوي نشر مقال يتهم بيتر فلوريك بإقامة علاقة غرامية مع إحدى المتعاونات في الحملة |
Seninle hayatımda yaptığım en çılgınca şeyi yapmak üzereyim ve adını bile bilmiyorum. | Open Subtitles | أوشكت أن أفعل الشيء الأشد جنوناً فعلته في حياتي لكها ولا أعرف اسمك |
Onlara burada sahip olabilecekleri en büyük kaleyi kazandırmak üzereyim ve karşılığını senin ruhunu senden alarak ödediler. | Open Subtitles | وعلى وشك وضع أقدامهم فى أعلى مكان وصلوا إليه هنا وها هم يردون لى الجميل بسلب روحك منك |