Cildin üzerinde parmak izi yok katil eldiven giymiş olmalı. | Open Subtitles | لا بصمات على الجلد فالقاتل كان يرتدى قفازات |
İnşaat alanındaki portatif tuvaletin üzerinde parmak izlerinizi bulduk. | Open Subtitles | وجدنا بصمات على منفذ الفضلات في موقع الإنشاء |
üzerinde parmak izi bulamazsınız, çünkü tablo el yapımı değil. | Open Subtitles | حسناً، لن تجدوا أيّ بصمات على اللوحة، لأنّه لمْ يتم صنع هذه اللوحة باليد، |
Silâh üzerinde parmak izi var. Balistik raporunda okuyabilirsiniz. | Open Subtitles | ستجد بصمته على السلاح المقذوفات ستطابق الأغلفة |
Silâh üzerinde parmak izi var. Balistik raporunda okuyabilirsiniz. | Open Subtitles | ستجد بصمته على السلاح المقذوفات ستطابق الأغلفة |
Akıllıca. İp üzerinde parmak izi de kalmaz. | Open Subtitles | ذكى ، إنك لا تترك بصمات أصابع على الخيط |
Tamam, bombanın üzerinde parmak izlerini buldular ve olay yerinde olduğunu ispatlayan DNA izleri var. | Open Subtitles | وجدوا بصمات أصابعك على القنبلة، كما ظهر تحليل الحمض النووي بأدلة تؤكد وجودك في مسرح الجريمة. |
üzerinde parmak izlerin olsun istemezsin. | Open Subtitles | تذكر ذلك، لا نريد أن نترك بصمات على هذا |
Bu şeyin üzerinde parmak izi bulacağını mı düşünüyorsun? | Open Subtitles | أنت لا تظن أن هناك بصمات على هذا الشىء؟ |
Telefonun üzerinde parmak izi tozu var. | Open Subtitles | هناك مسحوق بصمات على الهاتف |
Mektubun üzerinde parmak izleri bulundu. | Open Subtitles | لقد وجدوا بصمات على الرسالة |
Ne yapacaksın? Ocağın üzerinde parmak izi mi arayacaksın? | Open Subtitles | ماذا ستفعل هل ستجد بصمات أصابع على صورة (الديك الرومي) |
- Bart, şamdanın üzerinde parmak izin lazım. | Open Subtitles | -بارت) أحتاج لبصمات أصابعك على شمعدان) |