Biliyor musun, bu gerçekten üzerine vazife değil. | Open Subtitles | لكن يبدوا أنه سعيد هنا أتعرف , هذا ليس من شأنك |
Yeniden inşa etmeyi düşünüyorum ama bu üzerine vazife değil. | Open Subtitles | حسنًا ، أنا أفكر في إعادة بناءها لكنه ليس من شأنك |
üzerine vazife değil. | Open Subtitles | لا يوجد شيء آخر هُنا هذا ليس من شأنك |
Bu senin üzerine vazife değil. | Open Subtitles | ذلك ليس من شأنك اللعين |
O'nun arkadaşı olmanı istedim... üzerine vazife olmayan... bir şeyi anlatmanı değil! | Open Subtitles | لقد طلبت منك000 ان تكوني صديقتها وليس إخبارها شيئا ليس من شأنك اخبارها به ! |
üzerine vazife değil. | Open Subtitles | إنه ليس من شأنك. |
Bu senin üzerine vazife değil! | Open Subtitles | هذا ليس من شأنك. |
- Senin üzerine vazife değil! | Open Subtitles | نحن فقط - هذا ليس من شأنك - |
Bunların hiçbiri üzerine vazife değil Omoro Kinte. | Open Subtitles | هذا ليس من شأنك يا (عمر كنتي) |