Üzgünüm, efendim. Size söylemem gerek... | Open Subtitles | أنا آسف , يا سيدي كنت في طريقي لأقول لكم |
Ama, üzgünüm, efendim. Bu bizim limitimizin üstünde. | Open Subtitles | حسنا ،أنا آسف يا سيدي ،ان أكثر من تحد لدينا. |
- Görelim. - Üzgünüm efendim, o oda temiz, statik... | Open Subtitles | فلنره أنا آسف سيدي لكنها غرفة معقمة خالية من العدوى |
Ben üzgünüm, Efendim, ama sizi için yapılabilecek birşey yok. | Open Subtitles | متأسف ياسيدي ولكن ليس هناك مانستطيع عملة |
Üzgünüm efendim. Ne yaptığımı biliyorum. Bu sorunu çözeceğim. | Open Subtitles | آسف يا سيّدي ، أدرك ما علي فعله لتصويب الأمر ، سأتدبر هذهِ المشكلة. |
Üzgünüm efendim. Bu yaptıkları için çok üzgünüm. | Open Subtitles | .أنا آسفة يا سيدي أنا آسفة أنهم فعلوا بك ذلك |
- O uçağa binmem gerek. - Üzgünüm efendim. | Open Subtitles | ــ أريد أن أركب تلك الطائرة ــ أنا آسفة , يا سيّدي |
Üzgünüm efendim, bu gece boş odamız yok. | Open Subtitles | آسفه سيدي ، ولاكن لم يتبقى لدينا شيئ متاح لليلة |
Üzgünüm efendim.Kelso'nun beni seçtiğine inanamıyorum. | Open Subtitles | آسف يا سيدي. لا أستطيع التصديق أن كيلسو اختارني. |
Üzgünüm, efendim. Fakat acil manevra sahasında park etmek yasaktır. | Open Subtitles | أنا آسف يا سيدي, ممنوع الإنتظار علي رصيف الإسعاف |
Üzgünüm efendim, kontrol ettim. Bu bölgede Maya Roy diye birisi yok. | Open Subtitles | آسف يا سيدي ، ولقد راجعت ليس هناك روي مايا المدرجة في هذا المجال. |
Eşim gelemez... Üzgünüm efendim. Eşinize ulaşamayınca mesaj bıraktık. | Open Subtitles | آسف يا سيدي حاولنا الاتصال بها مرارا وتركنا عدة رسائل |
Üzgünüm, efendim. Bugün ofise gelemeyeceğim. | Open Subtitles | أنا آسف سيدي ، لن أكون قادراً على الحضور للمكتب اليوم |
Üzgünüm, efendim. Bugün ofise gelemeyeceğim. | Open Subtitles | أنا آسف سيدي ، لن أكون قادراً على الحضور للمكتب اليوم |
Albay. Üzgünüm efendim. Mücadele sırasında benim geçit tanıtım sinyal vericimi aldı. | Open Subtitles | كولونيل، أنا آسف سيدي لقد أخذ مني جهاز إرسال الإشارة إلى القيادة أثناء المعركة |
Oğlunuz içeride mahsur kalacak. Üzgünüm efendim. | Open Subtitles | سيحتجز ابنك في الداخل، آسف يا سيّدي |
Üzgünüm efendim, güç gereksinimi problemini başka şekilde halledebilirim sandım. | Open Subtitles | أنا آسفة يا سيدي أعتقد أنني قد بادلت مشكلة متطلبة كهربائية بواحدة أخرى |
Üzgünüm efendim. İş yerindeki gerilim yüzünden... | Open Subtitles | أنا آسفة يا سيّدي إحباطات العمل... |
Üzgünüm, efendim, Bu bilgilere erişemem. | Open Subtitles | ,َ آسفه سيدي.ليس بإمكاني الدخول إلى تلك المعلومات |
Üzgünüm efendim, eğitimsiz, evsiz ve işsiz insanlara kredi kartı vermeye yetkili değiliz. | Open Subtitles | أنا أسف سيدي ولكنه غير مسموح لنا بإعطاء الناس اللذين ليس لديهم منازل ولا وظيفة ولا مؤهل تعليمي, بطاقة إئتمانية |
Üzgünüm, efendim. Daniel'ın hala sağ olup olmadığını öğrenmemizin bir yolu yok. | Open Subtitles | أنا آسفة سيدي ولكن في هذه النقطه , نحن لانملك أي طريقة لنعلم إذا كان دانيال لازال حياً |
- Üzgünüm efendim. - Nereye gidiyordun evlat? | Open Subtitles | آسف ياسيدي إلى أين كنت تريد الذهاب يابني |
Üzgünüm, efendim. | Open Subtitles | معذرة سيدي المكان هنا ممتلئ ربما تجد مكاناً بالطابق العلوي |
Üzgünüm efendim, firmaya girmenize izin verilmiyor. | Open Subtitles | متأسف سيدي, ليس مسموح لك للدخول للبناية |
- Üzgünüm efendim. Geçecek miydiniz? | Open Subtitles | يارقيقي - عذرا يا سيدي ، أتحاول المرور؟ |
Üzgünüm efendim. Yarış başladıktan sonra bahis kabul edemiyoruz. | Open Subtitles | عذراً يا سيدي لا يمكننا القبول بأي رهانات حالما يبدا السباق |
Üzgünüm, efendim. Hanımefendinin kartı reddedilmiş. | Open Subtitles | انا أسف سيدي, ولكن البطاقة الأئتمانية للسيدة تم إبطالها |