ويكيبيديا

    "ırak'ın" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • العراق
        
    • للعراق
        
    Bu savaşın tam ortasında görevlendirilmiştim çünkü savaşı Irak'ın kuzey kesiminden takip ediyordum. TED لقد كنتُ في قلب أحداثھا، لأني كنت أغطي مجرياتھا من شمال العراق.
    Burada, kaçmadan önce intihar bombacısı olarak eğitilmiş 23 yaşında biriyle Irak'ın kuzeyinde derme çatma bir hapishanede oturuyorum. TED وأجلس هناك في هذا السجن المؤقت في شمال العراق مع شاب يبلغ من العمر 23 سنة ممن درّب في الواقع كانتحاري قبل الانشقاق.
    Son zamanlarda üzerinde çalıştığımız ana konulardan birisi tıbbi aletler ve apaçık bir ortak nokta görülemese de tıbbi aletler ile Irak’ın elektrik şebekesi arasında bazı ortak noktaları var. TED أحد االمشاريع المهمة التي نعمل عليها حديثا هو أجهزة طبية, وقد لا يكون واضحا أن تلك الأجهزة الطبية لديها شيء مشترك مع شبكة الكهرباء في العراق هنالك بعض القواسم المشتركة
    20. yüzyılın başlarında, arkeologlar Irak'ın kuzeyinde yer alan Hatra antik kentinde yüzlerce heykel ve arkeolojik eser keşfetti. TED في أوائل القرن الـ20، اكتشف علماء الآثار مئات من التماثيل والتحف في مدينة الحضر القديمة، في شمال العراق.
    Ekim 2007'de A.B.D. ve koalisyon kuvvetleri Irak'ın Suriye sınırında, Sinjar şehrinde bir El Kaide hücre evine baskın yaptı. TED في أكتوبر 2007، داهمت الولايات المتحدة وقوات التحالف البيت الآمن للقاعدة في مدينة سنجار على الحدود السورية للعراق.
    3 ve 15 Ağustos 2014'te, IŞİD, Irak'ın Sincar şehrinde yaklaşık 20 köy ve kasabaya saldırdı. TED يومي 3 و15 من شهر أغسطس 2014، هاجمت داعش تقريباً 20 قرية وبلدة في سنجار، العراق.
    Peki biz buna üzülmeli miyiz? Irak'ın dağılmasına? TED الأن هل لابد من الحزن على , الدمار الحادث في العراق ؟
    Irak'ın Basra şehrinde başka bir ışık ustası yaşadı. Open Subtitles في مدينة البصرة في العراق عاشَ هناك سيدُ آخر للضوء
    Arap ülkeleriyle olan ittifak yıkılır, ki bu da, tabii ki Irak'ın istediği şey. Open Subtitles التحالف مع الدول العربية سينهار وهذا بالطبع ما يريده العراق
    Irak'ın bütünlüğünü sağlamadan sorumlu komisyon başkanı yarım saat içinde bir konuşma yapacak. Open Subtitles مفوض العراق لل النزاهة يتحدث في نصف ساعة.
    Çünkü size ve Irak'ın meşru bir düşman olduğuna inanıyorduk. Open Subtitles هذا لانك كنت تعتقد ان العراق عدو منطقى لقد كانوا كذاللك
    Irak'ın kimyasal silah faaliyetleri... askeriyeye ve iranlı sivillere karşı... Open Subtitles العراق استخدم أسلحة كيماوية... ضد الرجال العسكرية والايرانيون المدني البريء.
    Irak'ın taze bir başlangıca ihtiyacı var. Yeni bir lidere ihtiyacımız var. Open Subtitles يحتاج العراق إلى بداية جديدة نريد قائداً جديداً
    Irak'ın gelecekteki gücü hâlâ öncelikli. Open Subtitles مقدرة العراق المستقبلية لا تزال مصدر قلقنا الرئيسي
    Irak'ın en önde aşiretlerinden birinin çelik gibi sert hanım ağası. Open Subtitles والدتها "المرأة التي تسير "قاس كالمسامير "أحد أشهر القبائل في "العراق
    Irak'ın Dünya Ticaret Merkezi'nde olanlarla bir ilgisi yok biliyorsunuz değil mi? Open Subtitles العراق لم يكن له دخل في ما حدث في مركز التجارة انت تعرفين ذلك، اليس كذلك؟
    Irak'ın Basra şehrinde başka bir ışık ustası yaşadı. Open Subtitles في مدينة البصرة في العراق عاش سيد أخر للضوء
    Irak'ın Yeniden İnşa Edilmesi sürerken 2 milyon dolarlık nakdi taşımaya yardım etmişler. Open Subtitles ساعد بنقل 2بليون نقداً خلال إعاده إعمار العراق.
    Evet ama Irak'ın nükleer silahları yoktu. Open Subtitles نعم لكن العراق لم يكن يملك اسلحة دمار شامل.
    "Irak'ın olayla ilgisi yok" dedik ama bu hiçbir şeyi değiştirmedi. Open Subtitles .وقلنا لكن لم يكن للعراق أى علاقة بما حدث .و على ما يبدو أن هذا لم يحدث أى اختلاف
    Liseden çıkıp direk orduya gittim, ordudan direk Irak'a, üstelik Irak'ın güzel yerlerini de göremedim. Open Subtitles بعد المرحلة الثانوية انضممت مباشرة للجيش ثم مباشرة ذهبت للعراق ولم يتسنى لي رؤية المناظر الجميلة في العراق حتى

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد