Tüm öğleden sonramı Irak hakkında araştırma yaparak geçirdiğim için, münazaranın ortasına dalmak için sabırsızlanıyordum. | Open Subtitles | لا أصدق هذا! بعد أن أمضيت النهار كله أقرأ عن "العراق" تحمست للمشاركة في النقاش |
Bremer, Irak hakkında az şey biliyordu ama felaket kapitalizmini çok iyi biliyordu. | Open Subtitles | (بريمر) كان يعلم القليل عن (العراق) (لكنه كان يعلم الكثير عن تكتيك (رأسمالية الكوارث |
Benimle Irak hakkında hiç konuşmuyorsun, | Open Subtitles | أعني ، لن تتحدث عن العراق |
Irak hakkında konuşmamana şaşırdım. | Open Subtitles | يدهشني أن لم تتحدّث عن العراق |
Irak hakkında konuşmam. | Open Subtitles | لا أحبُّ الحديث عن العراق |
EXUM'un Irak hakkında bana anlattıkları bir dışa vurumdu. | Open Subtitles | ما أخبرني به (أكسوم) عن العراق كان كبيرًا. |