ويكيبيديا

    "ırkçılığın" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • العنصرية
        
    • للعنصرية
        
    • العنصريه
        
    • أن التمييز العنصري
        
    • تأثير التمييز العنصري
        
    İşte bu da size ülkemizdeki tarihi ve sistematik ırkçılığın etkilerinin somut bir örneği. TED وهذا مجرد مثال ملموس للتأثيرات الخبيثة العنصرية التاريخية والنظامية في بلدنا.
    Öğrencilerim her yıl, örnek adaletsizlik incelemesi olarak Güney Afrika’daki ırkçılığın tarihi üzerine çalışır. TED كل عام، يدرس طلابي تاريخ العنصرية بإفريقيا كدراسة حالة للظلم.
    PV: İkincisi, zihin eksikliği: ırkçılığın yönettiklerini daha geniş ve sistemli yollarla anlamada acizlik. TED بريا: ثانياً، فجوة العقل؛ أي العجز عن فهم الطرق الواسعة والشاملة التي تعمل بها العنصرية.
    Beyaz ve siyahların farklı muhitlerde yaşamasına neden olan ırka göre yerleşim bölgelerinin farklıllaşması kurumsal ırkçılığın basit bir örneği. TED كالفصل السكني حسب العرق، والذي أدى الى إسكان البيض والسود في أحياء ذات بيئات مختلفة جداً وهذا مثال تقليدي للعنصرية المؤسسية.
    deyip, asistanın çağırıp, sormuş ,"Sence burada ırkçılığın en güçlü olduğu bölge neresi?" TED واستدعى مساعده وسأله , أين تقولون ,في هذه المنطقه ,أن العنصريه أكثر فتكا ؟
    Sadece sistematik ırkçılığın kalıntısıyla uğraşmıyoruz. TED نحن لا نتعامل فقط مع بقايا العنصرية الممنهجة،
    Mesela, ırkçılığın olduğu Güney Afrikada siyahi Güney Afrikalılar sürekli bomba altındalar. Onlara şu mesaj verilir, siyahilerin yönettiği her ülke başarısızlığa mahkumdur. TED مثلاً، في جنوب أفريقيا العنصرية ، كان يتم إفهام الأفارقة السود باستمرار بالرسالة التي تقول إن كل بلد يحكمه السود يكون مصيره الفشل.
    Ve hamilelik esnasında, bu tampon gelecek nesillerde ırkçılığın etkisini azaltmakta çok faydalı bir araç olacaktır. TED وأثناء الحمل يمكن أن يكون هذا التخفيف أداةً مذهلة فى تغيير تأثير العنصرية للأجيال القادمة.
    Ama ırkçılığın tanımını düşüncelerden davranışlara değiştirdiğimizde bu problemi imkansızdan çözülebilir bir şeye dönüştürürüz. TED ولكن حين نغير تركيزنا في تعريف العنصرية من العقليات نحو السلوك، فسننتقل من مشكلة يستحيل حلها لمشكلة يمكن حلها.
    Bu, ırkçılığın bizi getirdiği yerden kurtulmak için, tek yolumuz. Open Subtitles .. إنها الطريقة الوحيدة لتجنب الكارثة . التى ستؤدى إليها العنصرية بدون شك
    Bu, ırkçılığın bizi getirdiği yerden kurtulmak için, tek yolumuz. Open Subtitles .. إنها الطريقة الوحيدة لتجنب الكارثة . التى ستؤدى إليها العنصرية بدون شك
    Şu insanlar ırkçılığın sadece "beyazların işi" olmadığını ne zaman öğrenecekler? Open Subtitles متى ستتعلم الناس أن العنصرية ليست مجرد بشرة بيضاء؟
    Hayır, ırkçılığın da ötesinde. Open Subtitles كلاّ، لقد عبر حدود العنصرية الغير مباشرة
    Beyaz üstünlüğünün hâlen orada bir yerde olduğunu fark ettim, ama beyaz üstünlüğünün en büyük gücü KKK değil, sistematik ırkçılığın normalleştirilmesiydi. TED وأدركت أن سيادة البيض موجودة، لكن سيطرتهم الكبرى ليست على ال "ك ك ك"، إنها التطبيع مع العنصرية الممنهجة.
    Eğer siyahi ebeveynlerin, özellikle siyah erkek çocukları olanların bunu yapma lüksü yoksa, çocuklarımızı ırkçılığın çirkinliğinden korumamak için istekli olmamız lazım. TED وكان علينا أن نكون مستعدين لكيلا ندافع عن أبنائنا من بشاعة العنصرية عندما لا يملك الآباء السود الإمكانية لفعل ذلك، خصوصًا أولئك الذين يملكون أبناءً سود.
    Yapmam gereken ilk şey eğitim, ikincisi, ırkçılığı ortaya dökmek ve sonuncusu, gücümün yettiği her şeyi yaparak gerekli tüm araçlarla ırkçılığın kökünü kazımak. TED لذا اول شيء علي فعله هو أن أعلّم، ثاني شيء علي فعله هو أن أكشف النقاب عن العنصرية، و آخر شيء علي فعله هو أن أفعل كل ما بوسعي هو القضاء على العنصرية في حياتي بكل الوسائل الضرورية.
    O liderlerin her biri hemfikirdir ki eğer ırkçılığın tanımı onun neden olduğu yaraları görmeyi zorlaştırıyorsa bu sadece yanlış değil. TED وكل واحد من أولئك الزعماء سيوافق على أنه إذا كان تعريف ما للعنصرية يحجب عنا رؤية أضرار العنصرية، فهذا التعريف ببساطة ليس صائبًا.
    Derinlere işlemiş ırkçılığın bir simgesi. Open Subtitles رنز للعنصرية الضاربة بجذورها في الأعماق
    Ben yerim. Bebeğim, ırkçılığın tadını alamazsın. Open Subtitles حبيبتى لا يمكن أن تقبلى العنصريه
    25 bölümün neredeyse her birinde beni fazlasıyla etkileyen, ırkçılığın siyahilerin sağlığına zarar verdiğinin söylenmesiydi. TED وذهلت من أن كل واحد تقريبًا من ال 25 فصلاً تنص على أن التمييز العنصري كان عاملا في تدهور الصحة العامة للسود.
    Fakat daha derine inip ırkçılığın sağlık üzerindeki etkisini araştırdığımda, etkiler daha zarar verici oldu. TED لكن وكلما تعمقت أكثر في مدى تأثير التمييز العنصري على الصحة، كلما ظهر التأثير بشكل أكثر خبثاً وغدراً.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد