Eğer pencere ihtiyacımıza göre ısıyı içeri alabilse ya da ısı içeri hiç gelmeden dışarda tutulabilse, çok iyi olmaz mıydı? | TED | ألن يكون من الرائع لو أن النافذة بإمكانها إعادة رد الحرارة إلى الغرفة إن احتجنا إليها أو إبعادها قبل أن تأتي؟ |
Maddie bu fenomeni yeni bir senaryoya genişletmek için ısıyı kullanıyor. | TED | قامت مَادِي باستخدام الحرارة لتوسيع نطاق هذه الظاهرة نحو سيناريو جديد. |
Bu ısıyı enerjiyi yaratmak için veya soğukta ısınmak için kullandığınızı hayal edin. | TED | تخيلوا استغلال تلك الحرارة لإنتاج الطاقة أو مواساة أجواء الحداد في يوم بارد. |
Bu şey çevresindeki ısıyı yaklaşık 15 derece artırıyor - inanılmaz. | TED | ان هذه النبتة تقوم برفع درجة حرارتها 15 درجة فوق درجة حرارة محيطها انه ابداع مميز |
Sıcak havayı deriye yakın hapseder ve ısıyı içerde tutar. | Open Subtitles | فهي تلتقط الحرارة من الهواء إلى الجلد لتبقيه مفعما بالحرارة |
Her yaprak en yüksek ısıyı tutacak şekilde pozisyonunu ayarlıyor. | TED | كل بتلة تعدل نفسها لتبقي درجة الحرارة أعلى ما يمكن |
Ancak ısının gezegen etrafındaki hareketinden yola çıkarsak ısıyı yönlendiren şey okyanuslardaki akıntılardır. | Open Subtitles | لكن بغية تحريك الحرارة ،حول الكوكب إنها تيارات المحيط التي تعمل كقوة دافعة |
Hayır, çünkü zırt pırt kapağı açıp ısıyı dışarı çıkarıyorsun. | Open Subtitles | كلا، لأنك لا تكفين عن فتح الفرن و إخراج الحرارة. |
Ama sonra tabiri caizsse ısıyı yavaş yavaş kapatmak için gidiyorum ve sonra repligatörün yaşaması için şimdi mümkün olabiileceği yerde canlılık eşiği vardırr. | TED | ومن ثم سوف اُخفض الحرارة ببطئ وأصل الى عتبة الجدوى حيث يُمكن الاًن للمُتكرر ان يعيش |
kirlenmem ve sadece ısıyı tekrar tekrar döndürmem oldu. | TED | أنني كُنت مكّار, ورفعت الحرارة مرة اخرى ومرة اخرى |
Herhangi bir zarar vermez, ama ısıyı bir kaç derece yükseltir. | TED | لا يتسبّب بأيّ ضرر، لكنها ترفع درجة الحرارة ببضع درجات. |
Çatılarımızda yüzeye çarpan ısıyı atmosfere gönderen katran kağıtlarımız bulunuyor, bu durumun şüphesiz iklim değişikliğinde payı var. | TED | لدينا رقاقات القطران على أسطح العمارات التي تعكس الحرارة في الغلاف الجوي بدون شك مساهمة في تغير المناخ العالمي |
Yani bu havuz gökyüzünün yere geri gönderdiğinden daha fazla ısıyı gökyüzüne gönderiyor. | TED | لذا يمكن أن تبعث بركة الماء تلك المزيد من الحرارة إلى السماء ثم تعيد السماء إرسالها إليها. |
İlk, ısıyı atmosferimizin göndermeye izin verdiği en iyi yere gönderir. | TED | أولًا، تبعث حرارتها تحديدًا إلى أفضل مكان يطلق غلافنا الجوي الحرارة إليه. |
O da dışarıda hava sıcaklığı değişirken evinizdeki ısıyı sabit tutar. | TED | فإنه يضمن ان درجة الحرارة نفس الشيء في منزلك كله كما يتغير الطقس بالخارج. |
Aynı zamanda, bu nötronlardan çıkan ısıyı yakalayıp, bir yerde türbin döndürmek için buharı kullanmalısınız, ve bu makinelerde, bütün bunlar sonradan akla gelen şeylerdi. | TED | أيضا، عليك أن تلتقط الحرارة المنبعثة من النترونات وتجعل بعض البخار يدور داخل الحلقة في مكان ما، وبخصوص هذه الأجهزة، فقد جاءت هذه الفكرة متأخرة. |
Bu kocaman bir sera etkisi yapıp güneşten gelen ısıyı tutuyor ve gezegenin yüzeyini kurutuyor. | TED | حيث أن كون احتباسًا حراريًا، مما يحفظ حرارة الشمس على الكوكب ويلهب سطحه. |
Güneş kulelerinde, fazla olan ısıyı depolamak için büyük erimiş tuz veya yağ depoları kullanılabilir ve gerektiğinde kullanılmalıdır, çünkü elektrik üretimini düzenlemek için, artıp azalan parlaklık sorunuyla bu şekilde başa çıkılır. | TED | في الأبراج الشمسية، يمكن استخدام خزانات ضخمة من الملح أو الزيت لتخزين أي حرارة زائدة واستخدامها عند الحاجة، لذا، فهذه هي طريقة التعامل مع مشكلة تذبذب الإشعاع الشمسي الذي يقلل من الإنتاج الكهربائي. |
Sanırım parmaklarını taç yaprağının içine sokarak ısıyı hissetmen gerekiyor. | Open Subtitles | اعتقد أنه من المفترض عليك وضع اصابعك داخل التفاف البتلة لتشعر بالحرارة. |
Köprü soğutucudan kararlı bir şekilde ısıyı çekmiyor. Dalgalı olarak çekiyor. | Open Subtitles | الجسر لا يَسْحب حمولة ثابتة مِنْ بالوعة الحرارةَ , إنه يَتذبذب |
eğer açıp içine ulaşırsanız, ısıyı da içeriye alırsınız ve oyunun sonu gelir. | TED | لأنه لو فتحته و أدخلت يدك يتيح للحرارة بالدخول, و انتهت اللعبة. |
Isıyı arttırırsın ancak kurbağa pişirildiğinin farkına bile varmaz. | Open Subtitles | ترتفع الحراره تدريجياً و الضفدع لا يعلم أنه يُطهى |
Bu ünite bir baca görevi görüyor ve ısıyı motor odasına iletiyor ve ortaya cıkan buharda 2. | Open Subtitles | وورقة البيان هذة, تظهر مدي تاثر المواد الحرارية بغرفة المحركات وابخرة الوقود التي قد تسبب بانفجار اخر |
Aşağı yukarı. Yanımıza sıvı nitrojen alarak ısıyı düşürebiliriz. | Open Subtitles | لو أمكننا الحصول على نيتروجين سائل، فيمكننا ضبط درجة الحراراة |